Kamera: MEHMET ÇALPAR
(İSTANBUL)- Aile sağlığı merkezi hekimleri ve sağlık çalışanlarının üyesi bulunduğu meslek örgütleri, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelerek hükümet tarafından hazırlanan sözleşme ve ödeme yönetmeliği taslağını protesto etti. Çalışanların haklarının gasp edildiği belirtilen açıklamada, “Bizler her an kapımızdan pompalı tüfekli biri girmeyecekmiş gibi çalışmaya devam ederken sizlerin çıkardığı yeni mevzuatlarla maruz kaldığımız idari şiddet de artık dayanılmaz noktaya gelmiştir. Zor şartlarda özveri ile çalışan biz sağlık çalışanları ödüllendirilmek yerine hep cezalandırılan kesim olmaktayız. Biz bu durumdan artık bıktık" denildi.
“Yeni mevzuatlarla idari şiddette uğruyoruz”
Sağlık emekçilerinin ortak açıklamasında şunlar dile getirildi:
"Ülkemizdeki nüfusa oranla sağlık çalışanı sayısının olması gerekenden çok daha az. Bizlerin, altında ezildiğimiz yoğun iş yüküyle çalışırken bir de her gün şiddet olayları yaşaması ve bu durumu önleyici yasal düzenlemelerin yapılamaması bu ülkenin en büyük ayıbıdır. Bizler her an kapımızdan pompalı tüfekli biri girmeyecekmiş gibi çalışmaya devam ederken sizlerin çıkardığı yeni mevzuatlarla maruz kaldığımız idari şiddet de artık dayanılmaz noktaya gelmiştir. Zor şartlarda özveri ile çalışan biz sağlık çalışanları ödüllendirilmek yerine hep cezalandırılan kesim olmaktayız. Biz bu durumdan artık bıktık.
"Hiç kimse 6 ayda bir aile hekimine başvurmak zorunda değildir"
Bizi her konuda mevcut günden geriye götürecek mevzuatlar çıkarmaktadır. Taslak metne göre Aile Hekimliği Çalışanları, kendi birimlerine kesin kayıtlı nüfus üzerinden ödenen ücretlerde kullanılan katsayılar değiştirilerek gelir kaybına uğratılmaktadır. Kişilerin aile hekimine son 6 ayda başvurmadığı durumlarda her kişi için ödenen ücretin yarı oranda azaltılacağı belirtilmiştir. Ülkemizde vatandaşlarımız sağlık hizmeti almak için istediği sağlık kurumuna başvurabilmektedirler. Hiç kimse 6 ayda bir aile hekimine başvurmak zorunda değildir. Bu zorunluluğun olmadığı sistemde bizlere ödenecek ücretin bu şarta bağlanmasının hangi mantıkla yapıldığı tarafımıza açıklanmalıdır. Ülkemizde yüksek enflasyon ve adaletsiz vergi dilimleri sebebiyle aylık gelirimiz her geçen ay erirken üstüne mevcut gelirimizi azaltan ve Anayasamıza da alenen aykırı olan bu mevzuat düzenlemesini asla kabul etmeyeceğiz.
"Sağlık Bakanlığı, Demokles`in kılıcı gibi sürekli tepemizde olduğunu belirterek bize mobbing uyguladığını mevzuata yazmış durumdadır"
Bu ödemenin verilmemesi için matematik sınırları zorlanıp karmakarışık bir formül hesabı yapılmış ve adeta biz aile hekimliği çalışanlarına hakaret edilmiştir. İçerisinde `sigma` işareti olan bu formülü bakanımız ilk gördüğünde ne tepki verdi çok merak ediyoruz. İnsan sağlığı ile uğraşan biz sağlık çalışanlarının akıl sağlığı ile oynamaktan vazgeçin artık! Biz saçma matematik formülleriyle hesaplanmış ek ödeme istemiyoruz. Hiçbir performans kriterine bağlı olmayan yoksulluk sınırının üzerinde emekliliğe yansıyacak tek kalem hak ediş istiyoruz. Yine daha önce Aile Hekimliği Kanunu`na da eklenen sözleşme feshi getiren hükümler yeni yönetmeliğe de eklenmiş, yanına yeni ek maddeler konmuştur. Mevcut mevzuata göre aile hekimleri çalışanlarına verilecek 3 uyarı cezası ile sözleşmeleri fesih olmaktadır. Uyarı cezalarının çok kolay verildiği mevcut saha ortamında sözleşme feshini çok kolaylaştıran Sağlık Bakanlığı, Demokles`in kılıcı gibi sürekli tepemizde olduğunu belirterek bize mobbing uyguladığını mevzuata yazmış durumdadır.
"Biz can güvenliği ve iş güvencesi altında çalışmak istiyoruz"
Sözleşme yenileme döneminde de an itibariyle aile hekimi birimi başına düşen hasta sayısı ile yapılması imkansız olan görevlerin yapılamaması sözleşme yenileme kriteri olarak konulmuş ve iş güvencemiz de elimizden alınmıştır. Biz can güvenliği ve iş güvencesi altında çalışmak istiyoruz. Bunu sağlaması gereken Sağlık Bakanlığı da üzerine düşeni yapmak mecburiyetindedir. Aksi halde Aile hekimliği sisteminde hali hazırda çok sayıda ek iş gücüne ihtiyaç varken mevcut çalışanlar da sistemden çıkacak ve çöküş kaçınılmaz olacaktır. Sonuç olarak sahada çalışan bizlerle iş birliğine girilmeden hazırlanan her mevzuatta olduğu gibi, bu yönetmelik değişikliğini içeren taslak da uygulanabilir değildir ve uygulandığı takdirde ülkemizdeki koruyucu sağlık hizmetine ve dolaylı olarak halk sağlığına ciddi hasar vereceği aşikar olup bu taslağın iptal edilmesi gerekmektedir.”
"İki dakika kapıdan kafasını göstersin gitsin, sayı artsın, paranızı alın. Böyle sağlık olmaz!"
Eylemde konuşan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesinin iyi bir sağlık sisteminin ilk şartlarından bir tanesi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Yeni Bakan Sayın Memişoğlu daha önce sağlık müdürüydü. Kendisiyle görüştüğümüzde hep söylediği ‘Evet birinci basamağı güçlendireceğiz` olmuştu. Ama böyle bir yönetmelik açıkçası hiç beklemiyorduk. Mevcut durumun iyileştirilmesi bir yana çok daha kötü hale getiren, ücretlerin bir kısmını keserek bunu performans adı altında bazı dayatmalara bağlayan yeni bir yönetmelik. Bu sanki işler iyi gidiyormuş, daha çok ücret alacakmışız gibi tanıtılmasına rağmen mevcut hakların elimizden alınmasından başka bir şey değil. Bir de böyle garip formüllerle bunun sunulması… Evet biz bunu gayet iyi anlıyoruz, bunu anlayacak zekâmız var, bu ne demek; daha çok hasta bakın, daha çok para kazanın. Yani vatandaşın sağlığına değil vatandaşın hastalığına dua eden, daha çok gelsinler ister bir dakika ister iki dakika kapıdan kafasını göstersin gitsin, sayı artsın, paranızı alın. Böyle sağlık olmaz! Bunun yanında bir de sopa var; buna razı olmazsanız disiplin yönetmeliği getiriyor. İki defa uyarı alırsanız, daha da uzarsa sözleşmeniz iptal olur. Bu yönetmelik teklifinin kabul edilmesi mümkün değildir. Buna tüm gücümüzle karşı çıkacağız, bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Tabii ki bunun geri çekilmesi tek başına yetmiyor. Tek kalem maaş, performansa bağlı olarak değil, tüm hak edişlerimizin tek kalemde hesaplandığı, emekliliğe yansıyan bir maaş ve sağlık sistemini güçlendirecek güçlü bir birinci basamak; binalarının kamu binası olduğu, ekibin tam olduğu, ücretlerin tam olarak ödendiği güçlü bir birinci basamak arzumuzdur. Bu sağlığın güçlendirilmesinin en önemli şartıdır.”
Eylem sonrası açıklama yapan Birlik ve Dayanışma Sendikası 1 nolu Şube Başkanı Dr. Ahmet Tapduk Mehlepçi de bunun bir kölelik, eziyet ve gasp yönetmeliği olduğuna dikkat çekerek “Sağlıkta dönüşüm diye adlandırdığınız, sağlıkta ölüşüm sistemi oldu. Dünyanın başka bir yerinde bu kadar sağlık çalışanı ölse, şiddete uğrasa bakan istifa ederdi” dedi.
“İçini boşalttığınız sağlık sistemi tamamen çöktü”
Mehlepçi, söz konusu yönetmeliğin muayene için randevu bulunamayan, tetkikler için aylarca sıra verilemeyen, içi boşaltılan, artık tamamen çökmüş olan sağlık sisteminde aile sağlık merkezlerindeki aile hekimlerini ve açlık sınırında çalışan ebe ve hemşireleri daha da değersizleştirip aşağılamak için hazırlandığını savundu. Dr. Ahmet Tapduk Mehlepçi, “Madem bu kadar yıldızlarla iş yapmayı seviyorsunuz, Bakanlığa ve Bakana bizler de çalışanlar olarak yıldız verelim. Ortalamanın altında kalırsa maaşından kesilsin. Mesela bizler 6 ay da bir il sağlık müdürlüğüne gelip basın açıklaması yapmazsak sağlık müdürünün maaşı yarıya düşürülsün” diye konuştu.