(ANKARA)- Laiklik Meclisi, Mersin`de ÇEDES etkinliğine öğrencileri göndermeyen öğretmenlere verilen maaş kesme ve yer değiştirme cezası nedeniyle Mersin İl Milli Eğitim Müdürü, Disiplin Kurulu Başkanı ve Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu.
Eylül ayında Mersin İsa Öner Anadolu Lisesi öğretmenleri A.D. ve E.S.`nin ÇEDES(Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Saygılıyım) Projesi etkinliğine, izin belgesi olmayan öğrencileri göndermedikleri için maaşları kesilmiş ve görev yerleri değiştirilmişti. Laiklik Meclisi de Cumhuriyet Başsavcılığı`na Mersin Akdeniz İlçesi Milli Eğitim Müdürü, Mersin İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu Başkanı ve Mersin İl Milli Eğitim Müdürü hakkında ‘Anayasa`yı ihlal ettikleri ve görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Yapılan suç duyurusunda, şu ifadelere yer verildi:
"ÇEDES Projesi, okullarda resmi ve zorunlu olarak uygulanan din derslerinin dışında bir program olup öğrencilerin katılımı zorunlu olmadığı gibi, katılacak öğrenciler için velilerinden onay alınması Anayasa hükmü gereğidir. Bu hükme uygun hareket ettikleri anlaşılan öğretmenler hakkında disiplin soruşturması açılması ve haklarında ceza uygulanması Anayasa`nın ihlali niteliğindedir. Bu itibarla, Anayasa hükmüne aykırı davranan görevliler görevlerini kötüye kullanmışlardır, dolayısıyla haklarında yasal suç soruşturması yapılmalı ve kamu davası açılmalıdır.
Şikayet edilen şüpheliler, Anayasa`nın emredici hükümlerine aykırı davranmışlar, görevlerinin gereğini yaparak öğrenci velilerini uyaran öğretmenler hakkında yasalara aykırı şekilde ve keyfi olarak disiplin işlemi yaptırmışlar ve ayrıca ceza vererek mağduriyetlerine neden olmuşlardır.
ÇEDES projesine öğrencilerin katılımı ancak velilerinin izni ile mümkün olmasına rağmen, buna uygun hareket eden öğretmenler hakkında hukuksuz ve hakkaniyete aykırı şekilde cezalandırma yoluna gitmişlerdir. Üstelik, okullarda görev ve sıfatı belirsiz kimi diyanet görevlileri ve hatta bazı cemaat ve tarikatların görevlendirdikleri kişilerin rastgele bir şekilde bu eğitimi verecekleri yolunda iddialar da ortada bulunmaktadır.
Uzmanlığı belirsiz, eğitmen özelliği bulunmayan, imam, müezzin vb. kişilerin bu değerler eğitimi için hiç uygun olmadıkları da ortada iken, velileri uyararak görevlerini yapan öğretmenlerin cezalandılmaları, hakkın kötüye kullanılması olduğu gibi, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur. Bu nedenlerle görevlerini kötüye kullanan şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğu hasıl olmuştur.
Yasal görevlerini yapan öğretmenlerin bu davranışlarını 657 sayılı Devlet Memurlar Yasası`nın ihlali sayarak, öğretmenler hakkında Anayasa`nın 2. ve 24.maddesi hükümlerine aykırı şekilde, keyfi ve hukuksuz olarak disiplin cezası uygulayan şikayet olunan görevlilerin eylemlerinde TCK`nın 257/1.maddesinde belirtilen görevi kötüye kullanma suçunun tüm unsurları gerçekleşmiş olmakla, Savcılık makamınca haklarında suç soruşturması yapılması, iddianame düzenlenerek kamu davası açılması ve cezalandırılmalarına karar verilmesi için gereği arz olunur."