Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: UMUT EMRE GÖKBULUT
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer`in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP`lilerin ilçede başlattığı nöbet devam ediyor. Bugünkü nöbete CHP Genel Başkan Yardımcıları Gamze Taşcıer ve Pınar Uzun, İstanbul Milletvekili Engin Altay ile İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı.
Polis, CHP heyetini belediye önüne almadı. Dokunulmazlığı olduğunu hatırlatan Altay, 20 yıllık vekillik döneminde böyle bir engellemeyle ilk kez karşılaştığını dile getirdi.
Engin Altay`dan Cevdet Yılmaz`a: Anayasa çok açık. Ben bu hakkımı kullanamazsam öleyim daha iyi
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya`yı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz`ı telefonla arayarak yaşadığı sorunu dile getiren Engin Altay, Yılmaz`a şunları söyledi:
“Vali Bey`e ulaşamadım. Eğer CHP ile polisi karşı karşıya getirmek isteniyorsa bunu yapmayacağız. Anayasa çok açık. Ben bu hakkımı kullanamazsam öleyim daha iyi. Burada bekliyorum. Belediye meclis üyeleriyle belediyeye girelim istiyoruz. Belediyeye 100 metre caddeyi de kapattılar. Siz görüşür müsünüz bir yetkiliyle.”
"Yukarısı istiyor ki siz devletin polisiyle, milletin gözbebeği ile kavga edin, arbede çıkarın. Sonra bunlar bunu alsın yandaş televizyonlarda kullansın"
Telefon görüşmesinin ardından bir gelişme olup olmayacağını beklerken de Altay, "Polis arkadaşlarımıza, kardeşlerimize kanunsuz emir verilmiş; CHP`lileri almayın diye.. Polislere kızmayalım. Onlar bizim kardeşlerimiz. Aldıkları emri içleri kan ağlasa da uyguluyorlar" dedi.
Bir CHP`linin "Kanunsuz emir uygulanır mı” sorusu üzerine Altay, "Korkuyorlar, korkuyorlar. Uygulamasa sürülecek adam Hakkari`ye, Gümüşhane`ye... Sizin kadar bunlar da üzülüyor" dedi. O sırada CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "Onların bir kabahati yok. Yukarıdan gelen talimatı uyguluyorlar" dedi. Altay da "Yukarısı istiyor ki siz devletin polisiyle, milletin gözbebeği ile kavga edin, arbede çıkarın. Sonra bunlar bunu alsın yandaş televizyonlarda kullansın" diye konuştu. CHP`liler de "Onların kılına zarar geldiğinde ciğerimiz yanıyor" dedi.
Diyaloglar, "Şimdi AKP İlçe Başkanı gelse, bu barikattan geçer mi" şeklindeki soruya "Geçer, geçer" sözleriyle devam etti. Ancak Altay`ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya`yla yaptığı telefon görüşmelerinden bir sonuç alınamadı. CHP heyeti, belediye önündeki bir alanda açıklama yaptı.
Uzun: Biz çoğunluğuz, faşizm azınlık
Pınar Uzun, süreci anlatarak şunları söyledi:
“Biz çoğunluğuz, faşizm azınlık. Biz yaraları olan bir çoğunluğuz. İyi ve cesur insanlarız. Ne yazık ki yaklaşık çeyrek asırdır AKP iktidarının zapturaptı boyunca hem derin yoksullukla hem de hukuksuzlukla sınandık. Sabır taşı çatladı. Bizim her şeye rağmen seçilmişlere saygımız var. Hem de neredeyse çeyrek asırdır maruz bırakıldığımız açlığa, yoksulluğa, gençlerin kendi hanelerinde ebeveynlerine mahcup hissedecek kadar kendilerini gerçekleştirememelerine veya ebeveynlerin kendi hanelerinde evlatlarına karşı yetersizlik duygusuyla baş başa bırakılmalarına rağmen tüm bu sorunlara rağmen seçilmişlere saygımız var ama bu azgın azınlığın seçilmişlere saygısı yok. Halkın iradesine saygısı yok ancak biz demokrasinin gereklerini yerine getirmekle ve onu her daim geliştirmekle mükellef olan CHP olarak bugün Esenyurt`ta direnişimizin 8`inci gününde, yarın 9`uncu gününde her ne güne kadar bu zapturapt sürüyorsa mücadelemizi daha da büyüterek bu alanlarda, meydanlarda haklı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
“Siz Fethullah Gülen`in yasını mı tutuyorsunuz”
Belli ki AKP iktidarı, FETÖ`nün yöntemlerini ezberlemekle mükellef hissetmiş. Belli ki AKP iktidarı, FETÖ`nün pratiklerini kusursuz bir şekilde eyleme dökmek istiyor. Siz Fethullah Gülen`in yasını mı tutuyorsunuz? Yıllarca bu ülkede FETÖ`nün maruz bıraktığı nice acılar yaşanmışken bugün farklı tarihlerde benzer yöntemlerle pratik ettiğiniz uygulamanın sonuçlarının ne olacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. İçeri girsek, yüzleşsek de hatırlatsak İstanbul Büyükşehir Belediyesi`ne kayyum olarak atanıp daha sonra halkın iradesiyle pılını pırtını toplayıp toz olmak zorunda kalan İçişleri Bakanlığı makamı, bugün Esenyurt Belediyesi`ne kendi kataloglarından kayyum seçmiş. Aynı kaderi yaşasın diye... İktidar ne düşünür kaygısıyla karar veren hakimler, savcılar; iktidar ne düşünür kaygısıyla önümüze barikat kuran emniyet; iktidar ne düşünür kaygısıyla hak etmediği makam koltuğuna koşa koşa gelip geçici süre ısıtmak için bu makamı işgal eden sözde kaymakam, vali yardımcısı; iktidar ne düşünür kaygısıyla görev yapan AKP`li ve MHP`li belediye meclis üyeleri, sizlere de bir sözümüz var. Aynı Esenyurt halkının iradesiyle Esenyurt Belediyesi Meclisi`ne seçilen pırıl pırıl 28 CHP`li belediye meclis üyesi içeri alınmazlarken sizler, AKP ve MHP aidiyetinizi gösteren kartlarınızla bu hukuksuzluk içerisinde yeşil pasaport gösterir gibi içeri geçmeye utanmıyor musunuz?”
Altay: Devlet eliyle gasbı da gördük
Engin Altay da Esenyurt`un iradesinin gasp edildiğini vurgulayarak şunları dile getirdi:
“Devlet eliyle gasbı ve darbı da gördük. Bu utançla AK Parti`yi baş başa bırakıyoruz. Yazıklar olsun. Belediye meclis üyesini darp etmek nedir? Milli iradeyi, Esenyurt`un iradesini gasp etmek nedir? Uyduruk, düzmece bir raporla bundan önceki İstanbul savcısının ‘İçi boş` dediği bir dosyaya özel bir giyotin görevlendirilmiş ve bu işlemler başlatılmıştır. CHP, burada görevlendirilen, kanunsuz bir emri uygulayan kahraman polisimizi de anlayışla karşılamak istemektedir. Polisimizin bizimle karşı karşıya gelmesi, arbede yaşanması bizim için kabulü mümkün değildir. AK Parti`nin ve onların ucuz, külüstür aklının istediği bu tuzağa düşeceğimizi kimse bizden beklemesin. Polis kardeşlerime de seslenmek istiyorum. Anayasaya karşı şu anda kanunsuz bir emri uygulamak suretiyle de aslında maalesef sizi de kendi kirli suçlarına bulaştırıp alet ediyorlar. Bundan sonra bir tek Esenyurtlunun, bir tek CHP`linin burnu kanarsa vebali sizindir. Günahtır, yazıktır. Polis halkın, milletin polisidir.
“İlk defa polis benim önümü kesiyor”
Burada ben milletvekili olarak 20 yıldır bir ilkle karşılaşıyorum. İlk defa Türkiye Cumhuriyeti`nin sınırları içinde polis benim önümü kesiyor. Bu gördüğünüz koca meydana, vatandaşların şu anda girip çıktığı meydana İstanbul milletvekilini sokmamaya cüret edebiliyor. Bu doğru değil. Bu yanlış. Ben milletvekilliği hukukunu da korumak için şu anda Meclis Başkanlığı`na vekalet eden Bekir Bozdağ`ı aradım. ‘Meclis`in namusunu sana emanet` dedim. Gerisi onun bileceği iş. Aynı şekilde 28 belediye meclisi üyemizin belediyeye girememesi garabetini sonlandırmak için de İçişleri Bakanımızla görüştüm. Ona da taleplerimi ilettim. Bu utançla Esenyurt`u yaşamaya ve yaşatmaya devam mı edecekler yoksa akılları başlarına gelecek, diğer ilçeler gibi Esenyurt`u da normale çevirecekler mi; hep birlikte göreceğiz. Herkes bilsin ki CHP, bu yapılana seyirci kalmayacak, haklarını demokratik sınırlar içinde sonuna kadar arayacaktır.”
Taşcıer: Fethullah Gülen öldü ama yöntemleri, taktikleri hâlâ iktidarda
Gamze Taşcıer, “Türkiye`nin her yerinden adaletsizlik fışkırıyor” diyerek şöyle konuştu:
“Sınava giren öğrenci adalet arıyor. Bebeğini hastaneye teslim eden anne adalet arıyor. Adalet, mahkeme koridorlarına düşen insanlar adalet arıyor. Bugün de biz, Esenyurtluların iradesine sahip çıkmak için, adaleti aramak için buradayız. Bugün burada yaşananlar sadece Ahmet Özer Başkanımızın tutuklanması meselesi değil. Bugün burada yaşananlar sadece Esenyurtlunun iradesinin gasp edilmesi değil. Bugün burada yaşanan bir demokrasi, hukukun üstünlüğü sorunudur. Milli iradenin bizzat bu ülkeyi yönetenler tarafından gasp edildiği bir darbe sorunudur. Bugün tamamen siyasal gerekçelerle Ahmet Özer Başkanı, FETÖ taktikleriyle bir sabaha karşı evinden alınması bize şunu hatırlatıyor. Evet, Fethullah Gülen öldü ama fikirleri, yöntemleri, taktikleri hâlâ iktidarda.”