(İSTANBUL)- Silivri Cezaevi`nde Ahmet Özer`i ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, "Bir an önce bu iddianame hazırlanmalı, adil yargılanma süreci başlamalı ve Ahmet Hoca, onu seçenlere verdiği sözü yerine getirmek için görevinin başına geçmelidir. Burada geçirilen her dakika, her saat, Esenyurt halkına verilen bir cezadır. Bu böyle devam ettiği sürece bizler hem burada Silivri Cezaevi`nde hem Esenyurt`ta hem Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde hem de tüm Türkiye`de bu hukuksuzluğu anlatmaya ve karşısında durmaya devam edeceğiz" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, tutuklanarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer`i Silivri Cezaevi`nde ziyaret etti. Ziyareti sonrasında açıklama yapan Gökçek, şunları söyledi:
"Bir şafak operasyonuyla evine baskın yapıldığı andan bugüne kadar yapılan her işlemden bu ayaklar altına alınmış olsa da size bugün 3 hukuk garabetinden bahsetmek istiyorum.
Birincisi, Ahmet Hoca`nın konut hakkı ihlal edilmiştir. Evine sabah bir baskınla girilmiş, sadece üzerinde bomba olma ihtimali olan, canlı bomba ihtimali olan kişilere karşı uygulanan prosedür, evinde, yatağında yatmakta olan sabah çağrılsa ifadeye kendi rızasıyla gidecek olan Ahmet Hoca`ya uygulanmıştır.
İkincisi, adil yargılanma talebi elinden alınmıştır. Daha bizler, Ahmet Hoca savcılıktayken, ifadesini vermek üzere, savunmasını yapmak üzere beklemekteyken, Ankara`dan Ahmet Hoca`nın suçluluğuna dair açıklamalar yapılmış, dahası daha savcılıkta beklenirken, Esenyurt`a atanacak kayyumun adı açıklanmıştır. Bu tamamıyla sadece o gün dahil, bu işin siyasi bir operasyon olduğunu göstermiştir.
Üçüncüsü ise soruşturma gizliliği ihlal edilmiştir. Gizli tanık ifadesi, Ahmet Hocayla avukatlarıyla dahi paylaşılmamıştır. Yani Prof. Dr. Ahmet Özer, daha neyle suçlandığı bilmiyorken yandaş medya satır satır, sayfa sayfa Ahmet Hoca`nın sözde suçlarını yazmıştır. Bu, soruşturma gizliliğinin tamamen ihlal edildiğini gösterir. Ve hakim Ahmet Hoca`ya yöneltilen sorularla ilgili değil, gizli tanığın ifadesine dayanarak tutukluluk kararı vermiştir. Yani Ahmet Hoca`nın tutuklanmasına sebep iddialar, Ahmet Hoca`ya söylenmemiş, onlarla ilgili bir savunma yapılmasına müsaade edilmemiştir. Bugün de bu iddiaları bilmiyoruz. Yani Ahmet Özer, 40 gündür burada tutuklu bulunmaktadır ancak neden tutuklu bulunduğu hala söylenememektedir. Çünkü aslında Ahmet Hoca`yı tutuklu yargılayacak değil, Ahmet Hoca`yı yargılayabilecekleri herhangi bir suçu bulunmamaktadır.
"Neden hala iddianeme hazırlanmamıştır?"
Buradan soruyoruz: Neden hala iddianame hazırlanmamıştır? Tutukluluk durumu üzerinden Ahmet Hoca`ya Esenyurtlulardan aldığı oy, toplumun bütün kesimleriyle kurduğu ilişki mi cezalandırılmak istenmektedir? Bu iddianamenin şafak operasyonuyla alınması gereken bir kişi üzerinden hala 40 gün geçmişken iddianame hazırlanmamasının bir cevabı olmalı.
Biz bir an önce bu iddianamenin hazırlanmasını ve bütünüyle mesnetsiz iddiaların olduğu bu davanın düşürülmesini istiyoruz. Keyfi tutuklama kararlarına, iktidarın bir cezalandırma politikası olarak baktığını biliyoruz. İktidarın insanları keyfi tutuklama kararlarına bir son vermesini istiyoruz.
"Bu dava tamamiyle siyasi bir davadır"
Bu dava tamamıyla siyasi bir davadır, aksini söyleyene Esenyurt Belediyesi`ne gidip bakmasını söyleriz. Kayyumun atadığı başkan yardımcıları, Esenyurt`a atanan kayyumun atadığı başkan yardımcıları, daha önce AKP`den milletvekili adayı olmuş, AKP döneminde belediye başkan yardımcılığı görevi yapmış ve AKP Kadın Kolları`nda çalışmalar yürütmüş, üreticilik yapmış kişilerdir. Ahmet Hoca`nın tutukluluğunun sebebi de sonucu da işte budur. Esenyurtluların verdiği oylarla seçimi kazanamayanlar, Esenyurt Belediyesi`ni yönetemeyenler, atadıkları bir kayyum ve kayyumun atadığı başkan yardımcıları üzerinden Esenyurt halkının iradesini hiçe sayarak Esenyurt`u yönetmeye çalışmaktadır.
"Bir an önce bu iddianame hazırlanmalı"
Bir an önce bu iddianame hazırlanmalı, adil yargılanma süreci başlamalı ve Ahmet Hoca, onu seçenlere verdiği sözü yerine getirmek için görevinin başına geçmelidir. Burada geçirilen her dakika, her saat, Esenyurt halkına verilen bir cezadır. Bu böyle devam ettiği sürece bizler hem burada Silivri Cezaevi`nde hem Esenyurt`ta hem Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde hem de tüm Türkiye`de bu hukuksuzluğu anlatmaya ve karşısında durmaya devam edeceğiz."