(ANKARA) - DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`a seslenerek, "Yasaya göre Cumhurbaşkanı`nın vergi dilimi oranını yüzde 50 arttırma yetkisi var. Eğer Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanırsa 2025 yılı için birinci vergi dilimi 158 bin lira değil, 237 bin lira olabilir. Peki bu vergide adalet sağlar mı? Hayır sağlamaz. Ama bir nebze nefes aldırır. Ardından da `Vergide Adalet Yasası Meclis`ten geçirilir” dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve beraberindeki DİSK yönetim üyeleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde ``Vergide Adalet`` talebiyle basın açıklaması yaptı.
Çekezoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`ten randevu talep ettiklerini fakat alamadıkları için bakanlığın önünde açıklama yaptıklarını belirtti. Asgari ücretin 50 yıl sonra bir gece yarısı toplantısıyla işçiler olmadan belirlendiğine dikkati çeken Çerkezoğlu, "Asgari ücreti hükümet yerli ve yabancı sermayenin talebine göre belirledi. TÜİK`in resmi enflasyonunun, bastırılmış enflasyonun bile yüzde 46 olduğu, devletin önümüzdeki yıl bütün ceza ve harçlar için uygulayacağı yeniden değerleme oranının yüzde 44 olduğu bir ülkede; asgari ücrete sadece yüzde 30 artış yapılarak 22 bin 104 lira olarak belirlendi`` ifadelerini kullandı.
``Vergi dilimini yüzde 50 arttırma yetkinizi kullanın``
2025 yılı için vergi dilimleri önümüzdeki günlerde resmi gazetede yayınlanacağını hatırlatan Çerkezoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`a çağrıda bulunarak yüzde 50 arttırma yetkisini kullanarak vergi dilimlerinin yüzde 50 arttırmasını talep etti. Çerkezoğlu, şunları söyledi:
``Pazartesi ya da salı, ayın 30 ya da 31`inde hükümet tarafından yayınlanacak. Biliyorsunuz, bu yıl yeniden değerleme oranı yüzde 44. Şu an 110 bin lira olan birinci vergi dilimi yeniden değerleme oranı kadar artarsa 2025 yılı için birinci vergi dilimi 158 bin lira olacak. Sadece 158 bin lira. Yani biz brüt olarak 158 bin lira elimize geçtiğinde bir üst vergi dilimine gireceğiz. Daha yılın ilk aylarında. Oysa yasaya göre Cumhurbaşkanı`nın bu oranı yüzde 50 arttırma yetkisi var. Eğer Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanırsa 2025 beş yılı için birinci vergi dilimi 158 bin lira değil, 237 bin lira olabilir. Peki bu vergide adalet sağlar mı? Hayır sağlamaz. Ama bir nebze nefes aldırır. Ardından da `Vergide Adalet Yasası Meclis`ten geçirilir. O yüzden buradan Cumhurbaşkanına sesleniyoruz vergi dilimini yüzde 50 arttırma yetkinizi kullanın. Ve birinci vergi dilimini 158 bin lira değil 237 bin lira olsun diyoruz.``
``Vergide adalet için gerekli düzenlemeler bir an önce Meclis`ten geçirilsin``
Vergide adalet için geçtiğimiz yıl İstanbul`dan Ankara`ya yürüdüklerini ve yürüyüşün ardından Meclis`te grubunu olan tüm siyasi partilere verdikleri kanun teklinin bir an önce geçmesini talep eden Çerkezoğlu, maddeleri tekrar hatırlattı. Çerkezoğlu, şöyle devam etti:
``Birincisi ödediğimiz vergilerin oranı yüzde 10`a düşürülsün. İkincisi biraz önce konuştuğumuz vergi en az yeniden değerleme oranı kadar artsın ve geçmişteki kayıplar giderilsin. Üçüncüsü asgari ücret, vergi istisnası matrahtan indirim yoluyla, yani işçilerin lehine uygulansın. Dördüncüsü bu ülkede 2008 yılından beri işverenlere, çalıştırdıkları her bir işçi için 5 puan SGK prim desteği veriliyor. 2008 yılından beri verilen bu desteğin maliyeye, hazineye maliyeti 500 milyar lirayı aştı. Dolar bazında düşündüğümüzde 2 trilyon lirayı aşıyor. 2008 yılından beri işverenlere verilen 5 puan SGK prim desteği işçilere de verilsin. Beşincisi de her şeyin otomasyonla dijitalleştiği bu süreçte çağ dışı Damga Vergisi kaldırılsın. Yani vergide adalet için gerekli düzenlemeler bir an önce Meclis`ten geçirilsin ve bu yüksek enflasyon, hayat pahalılığı karşısında; işçinin, emekçinin gelirinin bir nebze olsun artmasını sağlayacak adımlar atılsın diyoruz.
``Sendikasız bütün sınıf kardeşlerimizi sendikalı olmaya çağırıyoruz``
Herkesi sendikalı olmaya davet eden DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Son söz olarak sevgili arkadaşlar evet, biliyoruz ki bu ülkedeki temel mesele bir bölüşüm meselesi. Hepimiz çalışıyoruz. Hepimiz üretiyoruz. Çok verimli çalışıyoruz. Dünyanın en uzun çalışma saatlerinin olduğu bir ülkedeyiz. Hepimizin çalışarak ürettiği toplam değer. Bu ülkenin 85 milyon insanını, işçisinin, emekçisinin, emeklisinin, işsizlerini, kadınlarının, gençlerinin, çocuklarımızın insanca yaşatmaya yeter de artar bile. Yeter ki tercihler değişsin yeter ki adaletli bir bölüşüm olsun. O nedenle bu ülkede bu ülkenin tüm değerlerini üreten tüm işçi arkadaşlarımızı, sendikalı, sendikasız bütün sınıf kardeşlerimizi sendikalı olmaya çağırıyoruz`` diye konuştu.