Haber: Hakan KAYA-Kamera: Ozan URAL
(İSTANBUL) - Ünlü sanatçı Ferdi Tayfur için Taksim`de Atatürk Kültür Merkezi`nde son yılların en yoğun katılımlı cenaze törenlerinden biri düzenlendi. Sanatçıyı dostları, hayranları şarkılarıyla, gözyaşları ile uğurladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Tek tesellimiz geride yankısı dinmeyecek bir ses, bir duygu mirası bırakmış olmasıdır" dedi.
Tedavi gördüğü Antalya`daki hastanede yaşamını yitiren Arabesk müziğin “baba” isimlerinden, milyonların sevgilisi sanatçı Ferdi Tayfur için Atatürk Kültür Merkezi`nde (AKM) tören düzenlendi. Törene Ferdi Tayfur`un ailesinin yanı sıra Kültür ve Turizm Bakan Mehmet Nuri Ersoy ile Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sanatçılar Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Fatih Kısaparmak, Yavuz Bingöl gibi isimler katıldı. Ferdi Tayfur için hazırlanmış barkovizyon gösterisi sırasında salonu dolduran binlerce hayranı duygu dolu anlar yaşadı, bazıları göz yaşlarına hakim olamadı. Törende, sırasıyla; MESAM Başkanı Recep Ergül, MÜYAP Başkanı Bülent Forta, İmamoğlu, Ersoy, Gencebay ile sanatçılar Ahmet Selçuk İlkan ile Selami Şahin, merhum Tayfur`un Türk bayrağına sarılı tabutu yanında birer konuşma yaptı.
"Çok değerli bir insanı kaybettik"
"Çok değerli bir insanı kaybettik" diye sözlerine başlayan Bülent Forta, Cumhuriyet tarihinde önemli dönüşümlerin yaşandığı yıllarda Ferdi Tayfur`un ülkenin belleği olan, duygulara tercümen olan önemli bir müzisyen olduğunu vurguladı. Forta, "1950`li yıllarda kırlardan koparak, köylerini terk ederek büyük kentlerin gecekondu mahallelerine yerleşen, yüreklerindeki acıyı, yüreklerindeki sıla duygusunu dile getiren önemli müzisyenlerden biriydi. Ve dolayısıyla bu ölümle beraber bir yıldız kaydı. Ferdi Tayfur sadece ve sadece bu insanlara hitap eden bir müzisyen de değildi. Türkiye`de bir dolu insanı kalbinden yaralayan, bunların duygularına tercüman olan, kendi müziğiyle bir ayağını geleneksele basarken diğer ayağıyla da modernliği temsil eden çok değerli bir müzisyendi" dedi.
"Bu kadar sade, bir bu kadar da büyük bir ismi kaybettik"
Turizm Bakan Mehmet Nuri Ersoy, duyguları sözlere dökebilmenin zorluğuna değindi. Ersoy, "Bir dönemin, bir devrin insanları, kendi iç dünyalarını, acılarını onun sözleriyle şarkılarıyla dışa vurmuş, onu içtenleştirmiş, ailelerinden biri gibi kabullenmişti. Ona `Ferdi Baba` demişlerdi, ki bu aziz millet, herkesi bu kadar içten, bu kadar büyük ve saygılı bir şekilde kabullenmez. Bu kadar sade, bir bu kadar da büyük bir ismi kaybettik maalesef... Tek tesellimiz geride yankısı dinmeyecek bir ses, bir duygu mirası bırakmış olmasıdır" dedi.
Sanatçı Orhan Gencebay da "Bir kardeşim şu anda son yolculuğuna çıkıyor. Fakat bu dünyada kim ne yaptıysa iyi yapmalı diyoruz ya. Bu dünyada yapılacak olan görevini en iyi şekilde yaptı. Çok güzel çalışmalar yaptı. O kadar güzel çalışmalar yaptı ki. Ve benim çok eski arkadaşımdı, kardeşimdi" dedi. Gencebay, şunları söyledi:
"Yetmişli yıllarda bizi de ayırmışlardı `Ferdici`, `Orhancı` diye. Ama biz birbirimizi çok seviyorduk"
"69 yılında halkımızın takdiriyle tanınmış biriydim.. 75 yılında da kardeşim `Çeşme`yle (şarkısıyla) yetişti, özellikle `Çeşme` diyorum. Çok çalışmalar yapıyordu ve halkımız muazzam bir ilgi gösterdi. Ondan sonra bizi 70`li yıllarda o hale getirdiler, sanki birbirimize rakipmişiz gibi, Orhancı hatta bazı türküleri ayırırken sağcı, solcu... Yetmişli yıllarda siyasi, birtakım art niyetli olanlar... Yetmişli yıllar çok zor yıllardı ve o yıllarda bizi de ayırmışlardı `Ferdici`, `Orhancı` diye. Ama biz birbirimizi çok seviyorduk. Bizim aramızı açmak için söylemişlerdi. Neticede biz bu zamana kadar, son ana kadar biz çok iyi bir dosttuk, çok iyi bir kardeştik. O benim sevgili kardeşim..."
Sanatçı İbrahim Tatlıses`in de tekerlekli sandalye ile sahneye çıktığı ve göz yaşlarına hakim olamadığı tören Ferdi Tayfur`un şarkıları eşliğinde sürdü. Konuşmaların ardından, Ferdi Tayfur`un Türk bayrağına sarılı tabutu, sevenlerinin göz yaşları eşliğinde, cenaze namazının kılınacağı Levent Camii`ne doğru yola çıkarıldı.