Baro Başkanı Ali Er, “Referandum sonucu ne olursa olsun; vatanımızın, milletimizin birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutmamızın vazifemiz olduğunu, bu yüzden herkesin sağduyu içinde hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Mersin Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü ve Avukatlar Haftası dolayısıyla sabah saat 09.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda tören düzenledi. Baroya kayıtlı avukatların cübbeleriyle katıldığı törende, Mersin Barosu Başkanı Ali Er’in Atatürk Anıtı’na çelenk koymasının ardından, saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu.
“Herkesin sağduyu içinde hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum”
Törende bir konuşma yapan Baro Başkanı Er, ‘kutsal’ olarak nitelediği avukatlık mesleğini icra eden tüm meslektaşlarının Avukatlar Gününü kutladı. Türkiye’nin, anayasa referandumu, terör ve küresel ekonomik durgunluk gibi sıkıntılı ve önemli bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Er, “Bu zor zamanda ve süreçte yine de Mersin Barosuna kayıtlı bin 810 avukatla birlikte bu mesleği icra etmenin onur ve gururunu yaşamanın mutluluğu içerisindeyim. Milletimizin hassasiyetlerini bilerek ve saygı duyarak, referandum sonucu ne olursa olsun; vatanımızın, milletimizin birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutmamızın vazifemiz olduğunu, bu yüzden herkesin sağduyu içinde hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Adaletin en önemli unsuru, olmazsa olmazı avukattır. Göz ardı edilemez. Asla yok sayılamaz”
Tek amaçlarının, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların huzuru olduğunu vurgulayan Er, şöyle devam etti: “Ülkemizde hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesi, ancak ‘faaliyetlerinde insan haklarına ve hukukun evrensel ilkelerine bağlı ve vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerine saygılı devlet’ anlayışı ile gerçekleşir. Adaletin en önemli unsuru, olmazsa olmazı avukattır. Göz ardı edilemez. Asla yok sayılamaz. Savunma ve dolayısıyla avukatlar değerini bulduğu an herkes kendini güvende hissedecektir. O zaman tek çıkar yolumuz avukata sahip çıkmaktır. Savunmaya karşı işlenecek en küçük bir kusurun dahi adaleti zedeleyeceği, avukatlık mesleğinin karşılaştığı her engelin savunmaya ve doğrudan da adalete zarar vereceği bilinmelidir. Nasıl ki, bir hakime duyulan saygı mahkemeyi temsil etmesinden kaynaklanıyor ise avukatlara gösterilmesi gereken saygı da savunmayı temsil etmemizden kaynaklanmalıdır. Mesleki sorunlarımızın büyük ölçüde çözüme kavuşması, meslektaşlarımızın maddi sorunlar ve gelecek kaygıları altında ezilmeden, hak ettiği değeri ve itibarı görerek mesleğini onuruyla sürdürebilmeleri, meslektaşlarımızın birlik ve beraberlik, sağlık ve huzur içinde yaşamaları en büyük dileğimizdir.”