HABER: Fatih ÖZKILINÇ KAMERA: Kerim UĞUR
(İZMİR) - İzmir Tabip Odası ve Hekim Birliği Sendikası temsilcileri, sağlık çalışanlarının ağırlaşan çalışma koşulları, artan şiddet olayları ve özlük haklarının yetersizliği nedeniyle 14 Mart Tıp Bayramı`nı kutlayamadıklarını belirtti. Tüm bunlara rağmen, kaliteli sağlık hizmeti verebilmek için mücadele edeceklerini söyleyen hekimler, güvenli çalışma ortamı, sağlıklı muayene ortamı ve eşit işe eşit ücret hakkı istiyor.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt ve Hekim Birliği İzmir Şube Başkanı Dr. Bahar Sarı Narğis, 14 Mart Tıp Bayramı`na ilişkin ANKA Haber Ajasnı`na değerlendirmelerde bulundu.
Her iki isim de hekimlerin giderek daha zor şartlar altında çalıştığını, sağlık sistemindeki sorunların çözülmemesi nedeniyle bayram olarak kutlanması gereken bu günün artık bir mücadele günü haline geldiğini ifade etti.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ve tacizin artık olağan hale geldiğini belirterek, "Kolay katlanılabilir bir süreç olmadığı kesin. Çünkü her gün farklı farklı olaylar, özellikle bu taciz olayları artık vakayı adiyeden oldu. Hekimleri, sağlık çalışanlarını, hemşireleri, ebeleri herhangi bir nedenle taciz etmek artık sıradan bir vaka oldu. En önemli sorunlarımızdan biri zaten bu hekimlere ve sağlık çalışanlarına olan olumsuz davranışlar. Bu bizim çalışma şevkimizi kırıyor. Bizden daha çok gençlerin çalışma şevkini çok kırıyor. Yeni mezun olanlar veya olmaya yakın olanlar bunları gördükçe bir an evvel yurt dışına kapağı atmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
"Yurt dışına göç artıyor"
Hekimlerin, özlük haklarının iyileştirilmemesi ve çalışma koşullarının zorlaşması nedeniyle yurt dışına göç ettiğini belirten Özyurt, "Bu bizim yetişmiş beyinlerimizi elimizden durduk yerde kaybetmek anlamına gelir. Tıp eğitimi her zaman söylüyorum, çok zor ve çok pahalı bir eğitim. Biz bu kadar para harcayıp bu genç beyinleri bu kadar eğittikten sonra onların yurt dışına kaçıyor olmaları gerçekten bizim için büyük bir sıkıntı. Ama herkesin bir tercihi var. Bunun ortada kalkması için özlük haklarının düzelmesi, artı sağlık çalışanlarına olan eziyetin ortadan kalkması gerekir. Çok sıkı cezai yaptırımlarla bunun üstesinden gelmek mümkün. Ama yapan yaptığıyla kalıyor ve diğer ülke çalışanları bu kadar taciz edilmezken hekimlerin bu kadar tacize uğraması gerçekten çok şaşırtıcı bir durum” ifadelerini kullandı.
Başkan Mehmet Ceyhun Özyurt, İzmir Tabip Odası`na sadece bu yılın ilk üç ayında, yurt dışına gitmek için 200`ün üzerinde hekim tarafından "iyi hal kağıdı" başvurusu yapıldığını ve yılda ortalama 2 bin civarında hekimin yurt dışına gitmek için başvurduğunu açıkladı.
"Hastaya ayrılan süre insani düzeye gelmeli"
Muayene sürelerinin kısalmasının hasta sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Özyurt, "Bizim en önemli beklentilerimizden biri hastaya ayrılan sürenin insani bir düzeye gelmesi. Biliyorsunuz beş dakika, hatta üç dakika. Bazı yerlerde üç dakikada bir hasta bakma zorunluluğu. Üç dakikada hastanın anlatacağını bitiremez aslında. Biz üç dakikada hastayı dinleyeceğiz. Hastayı muayene edeceğiz. Hastadan ne istiyorsak tetkik mi istiyoruz, ameliyata mı yönlendiriyoruz, yoksa direkt ilaç mı yazacağız? Hepsini üç dakikada halletmemiz lazım. Bu mümkün değil. Bu sürenin insani bir düzeye çıkması lazım ki 15-20 dakika olmalı. Daha yüksek süreler daha da iyi olur. Daha yükseği daha da iyi olur. Çünkü bir hastayı dinlemek peşinden biz bu sisteme de dinle, dokun ve düşün. Dinliyoruz hastaya, dokunuyoruz muayenemizi yapıyoruz ve aklımızdan en son bu hastaya nasıl bir tedavi uygulayayım. Ameliyat ilaç tedavisi veya sadece takip. Bunları düşünmek için hepsi üç dakikaya sığamayacak şeyler” dedi.
"14 Mart artık bir şölen değil"
Özyurt, geçmiş yıllarda 14 Mart`ın büyük bir coşkuyla kutlandığını ancak günümüzde hekimlerin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle bunun mümkün olmadığını belirterek, "Çok uzun süredir bayram olarak kutlayamıyoruz. Bizim gençliğimizde, öğrenci ve asistanlığımızda gerçekten bir şölen havasında kutlanırdı 14 Mart. Çok önemli bir tarih çünkü bizim için. Dünyada da başka böyle tıp bayramı gibi olan bir gün yok. Çok önemli Türkiye için. Ama son zamanlarda tacizlerin artması, hekimliğin sıradanlaştırılması ve sistemin piyasalaşması nedeniyle hekimler artık eskisi gibi kutlamayı bile gönüllerinden geçiremiyorlar” diye konuştu.
Hekim Birliği Sendikası İzmir Şube Başkanı Narğis: “Meslek onurumuza sahip çıkıyoruz”
Hekim Birliği Sendikası İzmir Şube Başkanı Dr. Bahar Sarı Narğis ise bu yılki 14 Mart Tıp Bayramı`nın temasının “Meslek onurumuz ve halk sağlığı için iş bırakma” olarak belirlediklerini söyledi.
Narğis, “Maalesef 14 Mart`ları artık bayram olarak kutlayamıyoruz. Bizler Hikmet Boran`ın meslektaşları olarak hiç değilse bundan sonra bayram olarak kutlayabilmek için 14 Mart`ları sahada ve hastanelerimizde kurumlarımızda iş bırakarak özlük haklarımızı dile getirerek sistemin eksiklerini dile getirerek ancak geçirebiliyoruz” dedi.
Sağlık sisteminde performansa dayalı ücretlendirmenin hekimleri zorladığını belirten Narğis, "Performans sistemi, sağlık sistemi hekimler üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Gerekli kaliteli vakti, kaliteli görüşmeleri, kaliteli muayene şartlarını sağlayamıyoruz hastanelerimizde, aile sağlığı merkezlerimizde, diş hekimliklerimizde. Halka kaliteli sağlık hizmeti verebilmek için uğraşıyoruz. Performansa göre 3-5 parçaya bölünmüş bir ücret değil. Tek kalemde maaş, geçinebileceğimiz ücretlerle çalışabilmeyi, güvenlikli şartlarda, şiddetten uzak bir şekilde çalışabilmeyi umarak bu eylemleri gerçekleştiriyoruz. 14 Mart`ı tekrar bayram olarak kutlamak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Hekimlere baskı artıyor
Sağlık çalışanlarının giderek artan baskı altında çalıştığını ifade eden Narğis, şöyle devam etti:
"Üç dakikaya kadar inmiş olan muayene süreleri hekimlerimizin gerekli süreyi hastalara ayıramaması, en az 20 dakika öngörülen muayene sürelerini ayıramamaları hastaları şiddete teşvik eden siyasetçi konuşmaları; ‘Hekim istediğinizi yapmazsa boğazına yapışın` tarzı söylemler maalesef çok acı. Bu baskı altında hekimler günde 100 hastaya bakarak kaliteli bir sağlık hizmeti sunamazlar. Halkın sağlığına yeterince zamanı ve özveriyi ayıramazlar. Yine de bununla birlikte çok fedakarlıkla ve özveriyle çalışıyor hekimlerimiz. Hekimler sürekli siyasi otoritenin performans sisteminin ve hasta şiddetinin baskısı altında çalışmak zorunda kalıyor. Tabii ki bu şartlar altında da 14 Mart bayram olmaktan çıkıyor maalesef."
Gidenler çok, kalanlar son sabırlarını yaşıyor
Hekimlerin yurt dışına gitmek zorunda kaldığını ifade eden Narğis, "Çok fazla giden arkadaşımız var. Kalanlar da artık son sabırlarını yaşıyorlar. Ama kaldığımız vakit maalesef bize güvenli bir çalışma ortamı, sağlıklı bir muayene ortamı ve eşit işe eşit ücret hakkı tanınmıyor. Siyasilerin dilinin en başta değişmesi lazım. Şiddete teşvik eden konuşmaların yapılmaması lazım. Hekimleri, sağlık çalışanlarını koruyan yasaların mutlaka çıkarılması gerekmekte" diye konuştu.
Sağlık çalışanlarının meslek onurlarına sahip çıkmaya devam edeceğini de vurgulayan Narğis, halkın da sağlık çalışanlarının haklarına sahip çıkması gerektiğini belirtti.