İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir, OHAL ilanıyla birlikte siyasal iktidarın düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalarının, özellikle de basın üzerindeki kaygı verici boyutta artan baskı ve kontrolünün 2021 yılında da sürdüğünü söyledi. İHD Mersin Şubesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 73. yılı dolayısıyla etkinlik düzenledi. Şube binasında hapishanelerdeki mahpuslara kart yazan dernek üyeleri, daha sonra Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Herkes için insan hakları” pankartının açıldığı açıklamada konuşan İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir, 2021’in bir önceki yıl gibi toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü açısından kısıtlama ve ihlallerin kural, özgürlüklerin kullanımının ise istisna olduğu bir yıl olduğunu söyledi.
“TÜRKİYE GRİ LİSTEDE”
Siyasal iktidarın ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getiren, toplumu kutuplaştıran, ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan, uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem haline getiren politikaları sonucunda 2021 yılında ülkede yüksek sayılarda yaşam hakkı ihlalleri yaşandığını söyleyen Demir, “Çok faklı toplumsal kesimlerden insanlar ya doğrudan kolluk güçlerinin şiddeti ya da devletin, “önleme ve koruma” yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu yapısal şiddetin ve/veya üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen şiddetin sonucu yaşamlarını yitirmişlerdir” dedi. Ülkede çalışan milyonlarca kişinin maruz kaldığı hak ihlallerinin büyük bir çeşitlilik gösterdiğini söyleyen Demir, “Bu ihlallerin en başında ise iş cinayetleri gelmektedir. En görünür haliyle 2018 yılından beri yaşanmakta olan ekonomik kriz, Covid-19 salgını ile daha derinleşmiş ve içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk en çok kadınları, çocukları, mülteci ve sığınmacıları vurmaktadır.
Siyasi iktidarın baskıcı politikaları 2021 yılında ihlaller bazında bazı ilklerin yaşanmasını da beraberinde getirmiştir. Avrupa Konseyi’nin (AK) en temel insan hakları sözleşmelerinden olan İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala ve Demirtaş kararlarının uygulanmaması nedeni ile 2 Aralık 2021 tarihli AK Bakanlar Komitesi kararı ile Türkiye hakkında ihlal prosedürü başlatılması, ekonomik ve sosyal haklar ile ilgili yükümlülüklerden kaçmak için TÜİK’in başta enflasyon olmak üzere temel göstergelerde manipülasyon yapması, kara para ve yolsuzlukla mücadelede gerekli yükümlülüklerini yerine getirmeyen Türkiye’nin BM tarafından gri listeye alınması esasında insan hakları ihlallerinin ne denli arttığını da göstermektedir” şeklinde konuştu. Açıklamadan sonra, dernek üyeleri postaneye giderek yazdıkları kartları gönderdi.
Gamze ŞİMŞEK