ÖZGE ZAİM
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, pandemide hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını anmak için tören düzenlendi. Oda başkanı Nesrin Ekici, “İki sene önce nisan ayında günde bin kişi vaka olarak tespit edilirken, günde 40-50 kişi vefat ederken; iki sene sonra günlük vaka sayıları 30 binlerde, vefat sayıları da 200-300`lü rakamlarda. Neden iki sene önce önlemlerimiz farklıydı? İnsanlarımızın canı iki senede daha mı kıymetsizleşti?” dedi.
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında pandemide hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını anmak için tören düzenlendi. Tepebaşı Belediyesi tarafından yaptırılan ve Türkiye genelinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının isimlerinin yer aldığı anıtın önüne kırmızı karanfil bırakan sağlıkçılar, ardından basın açıklaması yaptı.
Oda başkanı Ekici, burada yaptığı konuşmada; Dünya Sağlık Örgütü`nün pandemiyi ilan edişinin ve Türkiye`de ilk Covid-19 vakasının görülmesinin üçüncü yılına girdiklerini söyledi.
"SAĞLIĞI YÖNETEMEDİKLERİNİ SÖYLEMLERİYLE ORTAYA KOYDULAR"
Sağlık Bakanlığı`nın resmi sayılarına göre 95 binin üzerinde, gerçekte ise 250 binin üzerinde canı kaybettiklerini belirten Ekici, "Hayatını kaybedenlerin 553 tanesi bugün itibariyle sağlık çalışanıdır. 232 tanesi hekim. Bu çok büyük bir oran. Sağlık çalışanları bu hastalıktan ölüyor, tükeniyor. 250 canın her biri insan, her biri annemiz, babamız, kardeşimiz, evlatlarımız. Acısını yüreğimizde taşıyoruz ve asla unutmayacağız” dedi.
Gelinen noktada önlemlerin azaltıldığını belirten Ekici konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şu anda insanlarımız hala ölmeye devam ediyorlar. İki sene önce nisan ayında günde bin kişi vaka olarak tespit edilirken günde 40-50 kişi vefat ederken iki sene sonra günlük vaka sayıları 30 binlerde, vefat sayıları da 200-300`lü rakamlarda. Neden iki sene önce önlemlerimiz farklıydı? Mesafeli çalışıyorduk. Sokağa çıkma yasağı vardı, okullar kapalıydı. Bugün neden herkes toplu taşıma araçlarına rahatça biniyor, HES kodu uygulaması kaldırıldı. Açık havada neden maskeden vazgeçildi deniyor. İnsanlarımızın canı iki senede daha mı kıymetsizleşti? Bu ölümlere göz yumuluyor. Sağlık Bakanlığı ve yetkililer iki yıldan beri pandemiyi yönetemediklerine göre koydukları önlemlerle, söylemleriyle ortaya koydular."
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise Türkiye`de sağlığın iyi yönetilemediğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Nasıl milli eğitim, hukuk iyi yönetilemiyorsa sağlıkta iyi yönetilemiyor. 3-4 ay önce açtığımız bu önemli anıtta 427 tuğlanın üzerine isimleri sıralamıştık. Bu rakam bugün 553`e çıktı. Bu anlayışla giderse bu rakamlar maalesef daha da artacak. Vatandaşlara çok basit bir öneri sunacağım. Maskeyi bırakmayın arkadaşlar. Mesafeye dikkat edin. Aşılarınız varsa çok fazla korkmaya gerek yok ama maskeyi çok önemseyin. Mustafa Kemal Atatürk`ün 100 yıl önce beni Türk hekimlerine emanet edin sözlerinden sonra yeni bir cümle çıktı. Nereye isterlerse oraya gitsinler. Arkadaşlar biz hancıyız. Yolcular giderse gider."
“DOKTORLUĞU İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, “Beni Türk hekimlerine emanet edin” sözlerinden hangi noktalara gelindiğini belirterek, "Ne yazık ki aynı koltuğu paylaşan o kişi bugün doktorluğu, hekimliği itibarsızlaştırma yönünde iktidara geldikleri günden beri eylemlerini sürdürüyor" dedi.