Mersin Barosu Başkanı Av. Ali Er, “Sadece şiddet uygulayanların cezalandırılması yetmiyor. Şiddetin gerçekleşmeden önlenmesi için de devletimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Kadına şiddetin önlenmesi için toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesini gerektirir"dedi. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Bşk. Av. Ayfer Baydar sunumunda, 6284 Sayılı Kanun’la getirilen yenilikler hakkında bilgiler vererek, “Şiddet mağduru, şiddet uygulayan ailenin geçimini sağlıyor veya geçimine katkıda bulunuyorsa, şiddet mağdurunun yaşam standardı dikkate alınarak, talep etmese dahi tedbir nafakasına hükmedilebilir. Ayrıca, ‘Elektronik Destek Buton Sistemi Projesi’ ile şiddet gören kadınla emniyet yetkilileri arasında iletişim için yöntem geliştirilmiştir” dedi.
Mezitli Halk Eğitim Merkezi’nde kadınların katılımıyla gerçekleşen seminerin açılış konuşmasını yapan Mersin Barosu Başkanı Av. Ali Er, Anayasa’nın, insanların yaşama hakkını ve bedensel bütünlüğünü koruma altına aldığını belirterek, “Kadınlarımıza yönelik her türlü şiddet, anayasal hakkımızın ve kadının insan haklarının ihlali demektir. Sadece şiddet uygulayanların cezalandırılması yetmiyor. Şiddetin gerçekleşmeden önlenmesi için de devletimize önemli sorumluluklar düşmektedir”şeklinde konuştu.
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının yer aldığını söyleyen Baro Bşk. Er, “6284 Sayılı Kanunun amacı, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kişileri ve en temel insan hakkı olan yaşam hakkını korumak, kadın cinayetlerinin son bulması için kurumlar arası iş birliğini sağlamak, şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişileri rehabilite etmektir. Kadına yönelik şiddetle mücadele; çok yönlü, bütüncül bir yaklaşımı ve toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesini gerektirir. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezim, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve bu konuda kadınlarımızın da bilinçlenmesi için çalışmalarını kararlılıkla ve kapsamlı bir şekilde; çeşitli kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleriyle birlikte işbirliği içerisinde sürdürmektedir. Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor” ifadesini kullandı.
“ŞİDDET MAĞDURUNA TEDBİR NAFAKASI”
‘Kadına yönelik aile içi şiddetin hukuksal boyutu’ hakkında bilgiler veren Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Ayfer Baydar, “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 5. ve 17. maddesine göreşiddet mağduru, şiddet uygulayan ailenin geçimini sağlıyor veya geçimine katkıda bulunuyorsa, şiddet mağdurunun yaşam standardı dikkate alınarak, talep etmese dahi tedbir nafakasına hükmedilebilir. Bu şekilde, nafaka ödemesine karar verilen kişinin, herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı ise, maaşından kesinti yapılarak ödeme yapılır” diye konuştu.
“ŞİDDET MAĞDURU KADIN İÇİN ELEKTRONİK DESTEK BUTON SİSTEMİ PROJESİ GELİŞTİRİLDİ”
6284 Sayılı Kanun’un ile daha önce yasal düzenlemelerde yer almayan; şiddet, ev içi şiddet ve kadına yönelik şiddet tanımlarının yapılması, ŞÖNİM’lerin kurulması, şiddetle mücadelede teknik araç ve yöntemlerin kullanılması gibi bazı yeniliklerin de kabul edildiğinin bilgisini veren Av. Ayfer Baydar, “Kanunla getirilen yeniliklerden bir diğeri de, tedbir kararlarının uygulanmasında hâkim kararıyla teknik araç ve yöntemler kullanılabilmesidir. Kanun’un 12. maddesinin 2. fıkrasında,‘teknik araç ve yöntemlerle takibe ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği’ifadesine rağmen, yönetmeliğin 37. maddesi kanun hükmünü tekrarlamakla yetinmiştir. Bunun dışında, ‘Elektronik Destek Buton Sistemi’projesi çerçevesinde, şiddet gören kadın ile emniyet yetkilileri arasında iletişim için yöntem geliştirilmiştir. Buna göre, mağdur hakkında teknik yöntemlerle takip kararı verilirse, mağdur ŞÖNİM’e bu kararı iletir ve kendisine halk arasında panik butonu/güvenlik butonu olarak bilinen buton temin edilir. Buton aktif hale geldikten sonra şiddet mağduru, hayatî tehlike hissettiği anda butona basar. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün MOBESE kameralarından mağdurun konumu tespit edilir, hayatî tehlike olması halinde en yakın polis ekipleri mağdurun bulunduğu konuma ulaşır” şeklinde konuştu.
“HERKES ŞİDDETİ İHBAR ETMEKLE YÜKÜMLÜDÜR”
Kanunla kabul edilen bir diğer yenilik ile‘ihbar yükümlülüğünün’herkese tanınmış olduğunun da bilgisini veren Av. Ayfer Baydar, “Kanun’un 7. Maddesi’ne göre, şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı hâlinde ‘herkes’ durumu resmî makam veya mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan kamu görevlileri, görevlerini gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirlere ilişkin yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür.Kadına karşı şiddete hayır diyoruz ve şiddetin olmadığı sevgi dolu bir dünya diliyoruz” dedi.