TAMER ARDA ERŞİN
Cumhuriyet döneminin ikinci kuşak sanatçılarından, ödüllü koreograf Binnaz Dorkip, AKP hükümetleri döneminde sanattan uzaklaştırılmaya çalışan isimlerden biri olduğunu belirterek, “Şu anda kurdukları sistemin içinde sanatın olması imkansız, ona sanat olarak bakmıyorum ben zaten” dedi.
Binnaz Dorkip, sanatta son 20 yılda yaşananları ANKA Haber Ajansı`na değerlendirdi. Dorkip, “Üniversitelerde zorlu bir süreç, yeterli eğitimlerin verilmemesi, çocukların mezun olduktan sonra gerçek sanatla buluşamamaları, para kazanma kaygıları, baskılar, korkuları oluştu. Çünkü çok fazla sansür geldi. Ben, Atatürk devriminde sonra yetiştirilen sanatçılardan olarak şu anda kendimi borçlu biliyorum. Gençlere, bana verilen emeklerin karşılığını ödemek istiyorum, birikimlerimle. Onun için her zaman arkalarındayım” diye konuştu.
"DİK VE NET DURAN İNSANLAR"
Dorkip, kendisinin de ‘yasaklı sayıldığını` belirterek, “Biz, sanatçı olarak sanatımızı her zaman eğitim vererek sahnede gerek dansta gerek tiyatroda emek vererek geçirdik. Gençlere sabır diliyorum. Sanat, sadece para ile ve onun bunun emirleriyle yapılacak bir şey değil. Başlarını dik tutsunlar. Söylemek istediklerini de her zaman söylesinler. Hiç ufak menfaatler için bundan vazgeçmesinler. Bütün dileğim budur. Ben hiç vazgeçmedim. Ben hiçbir zaman magazinel bir insan olmadım ve olamazdım da. Farklı bir yerden yandaş çevre ile hiçbir zaman beraberliğim olmadı. Çünkü sanatta öyle bir şeyin yeri yoktur. Öyle bir şey olduğu zaman bugün geldiğimiz noktaya geliriz. Seni kullanırlar, her zaman kullanırlar. Onların istediği odur. Parlatır, kullanırlar, çöpe atarlar. Ama biz varız ve benim talebelerim varlar. Hepsi, bugünlerde gördüğüm kadarıyla dik ve net duran insanlar” diye konuştu.
"25 YIL ÖNCE BUGÜNÜ GÖREBİLMİŞTİM"
“25 yıl önce bugünü çok iyi görebilmiştim” diyen Dorkip, sözlerine şöyle devam etti:
“Sanatçılara anlattım. Nokta Dergisi`nde bir röportaj yapmıştım. Dinin bizim Devlet ve Opera Balesi`ne girdiğini söylemiştim. Ondan sonra Kültür Bakanlığı`ndan bayağı tepki aldım. Ondan sonra da yavaş yavaş dışarı doğru itildim. Ama durmadım, yılmadım. Bir süre Erdal Beşikçi ile bir tiyatro kurduk. Tatbikat Sahnesi`ni kurduk Erdal ile. İlk oyunumuz Hayvan Çiftliği`ydi. Hiç durmadık, onlar bana iş vermediler ama ben devam ettim, yolumdan vazgeçmedim. Gördüğünüz gibi yavaş yavaş kademeli olarak hepsini bitirdiler zaten. Yeniden filizlenmeye devam edeceğiz. Şu anda kurdukları sistemin içinde sanatın olması imkansız, ona sanat olarak bakmıyorum ben zaten. Kendileri de bakmıyorlar. Bitirmek için çalıştılar yıllarca ve bitirdiler de getirdikleri insanlarla, yaptıkları işlerle. Herkes farkında. Onun için de sanat olarak addetmiyorum. İnsan seçmediği bir sanatın içinde varsa o sanat değildir. O empozedir ve kendi akıllarınca yeni bir sanat türüyle insanların beynini yıkamak için yapılan bir şeydir.”
Dorkip`in öğrencisi Duru Nair de sanatın baskılardan doğduğunu belirterek, genç kuşağın sanatlarını icra etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptığını söyledi. Nair, “Bazen hayal kurmak, bazen cesur olmak gerektiğine inanıyorum. Elbette baskılar var ve olacak. Binnaz Hoca gibi, ben gibi, Ayşe, Fatma gibi sahne de olmak isteyenler de olacak” dedi.
BİNNAZ DORKİP KİMDİR
Ankara Devlet Konservatuarı`ndan 1974 yılında (eğitmen ve koreograf) Molly ve Travis Kemp`in öğrencisi olarak mezun oldu. Aynı yıl Ankara Devlet Opera ve Balesi`nde solist dansçı olarak çalışmaya başladı. Dünyaca tanınmış birçok eğitmen ve koreografla çalıştı. Bunun yanı sıra modern dansa olan eğiliminden dolayı Marsha Cunningham ve Geyvan Mcmillan ile modern dans çalışmalarına başladı. Daha sonra klasik bale çalışmalarının yanı sıra yine Geyvan Mcmillan ile kurduğu Çağdaş Dans Topluluğu`nda dans etmeye başladı. İlk kez grup olarak tanıtılan bu dans biçimini çeşitli turnelerle ülke genelinde yaygınlaştırdı.
Çağdaş Dans Topluluğu, 1975-1979 yılları arasında çalışmalarını sürdürdü. 1976 yılında Duygu Aykal ve Geyvan McMillan`ın destekleriyle dansçılığının yanı sıra koreografi çalışmalarına başladı. İlk koreografi denemesini, 1976 yılında Ankara Devlet Opera ve Balesi`nde Don Giovanni operası için yaptı. Bunu takiben televizyon, tiyatro, moda-şov, Devlet Balesi ve Modern Dans Topluluğu için de bale yapıtları oluşturdu. Yurt dışında ve Türkiye`de dünyaca tanınmış birçok eğitmen ve koreografla çağdaş yaratıcılık konusunda workshoplara katıldı. 1991 yılında Ankara Devlet Opera ve Balesi`nin baş koreograflık görevini üstlendi. Bu dönemde Devlet Balesi bünyesinde ilk kez modern dans birimini kurma çalışmalarını başlattı. 1992 yılında kurulan bu birim içinde koreograf ve sanat kurulu üyesi olarak 2000 yılına kadar çalıştı. Halen Devlet Opera ve Balesi koreografı olarak kadroda bulunuyor. Eserleri Türkiye`de ve dünyanın birçok ülkesinde sahnelendi.
Eğitimci olarak Bilkent, Hacettepe, Eskişehir Anadolu, Ankara Üniversitesi konservatuarlarında çalıştı. 2000 yılında kurduğu Atelier Danse`ta eğitmen, sanat yönetmeni ve koreograf olarak görev yapıyor.