HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, basına ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören ve TBMM Adalet Komisyonu`nda kabul edilen kanun teklifine ilişkin, "Çok büyük bir sansür yasası ile karşı karşıyayız. Sansürü niye istiyor bu iktidar? Çünkü krizin üstünü örtmek istiyor... Aslında iktidar, kendisi özgür biçimde dezenformasyon yapabilmek istiyor. Onun için bu sansür yasasını gündeme getirdi. İstiyor ki bütün medya tek yerden yönetilsin. Sadece örneğin, ‘A Haber gibi yapsın herkes haberlerini`; bunu istiyor iktidar” dedi.
Saruhan Oluç, bugün TBMM`de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Oluç, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati`nin ekonomiye ilişkin açıklamalarını eleştiren Oluç, özetle şunları söyledi:
“ATASÖZLERİ, DEYİMLER, ŞİİRLERDEN ALINTILAR İLE MÜDAHALE ETMEYE ÇALIŞMAK: Biliyorsunuz Türkiye`de, ekonomi literatüründe yeni bir yaklaşım var. Bunun adı Nebati yöntemi. Fiyat istikrarı için ya da yüksek enflasyona karşı, rekorlar kıran ithalata, işsizliğe karşı atasözleri, deyimler, şiirlerden alıntılar ile müdahale etmeye çalışmak; Nebati yöntemi bu. Aslında yöntem basit ve maliyeti de yok. Maliyetsiz bir yöntem. Maliyeti yok, neden? Söylediği sözlerin bir kısmını, sakızların sarıldığı kağıtlar vardı, oradaki manilerden alan bir Hazine ve Maliye Bakanı ile karşı karşıyayız.
NEBATİ YÖNTEMİ: Bir tane atasözleri ve deyimler sözlüğü alıyorsunuz, cebinize koyuyorsunuz. Yanına da bir tane muhafazakâr şair ve onun şiirlerinden bir, iki tane alıyorsunuz. Bununla birlikte, Nebati yöntemi ile birlikte yani biraz da kişisel inisiyatif, ‘Gözlerimde pırıltı var, bakın` lafları ile ekonomideki çöküşe, enkaza karşı mücadele ettiğinizi düşünüyorsunuz.
BUNLARI KONUŞSANA HAZİNE VE MALİYE BAKANI, NİYE KONUŞMUYORSUN: Adana`da demiş ki ‘2022 yılında 250 milyar dolar ihracat hedefimize ulaşacağımızı inanıyorum. Tüm veriler Türkiye`nin üretimde, ihracatta ve en önemlisi istihdamda atılımlar yapıldığını gösteriyor.` Peki şimdi bu söylenenlere bakacağız. Söylenmeyen ne? İthalat diye bir şey yok mu? Bunları konuşmuyor Hazine ve Maliye Bakanı, sadece ihracat kısmını konuşuyor. Çünkü pembeye boyarlarsa meseleyi eğer hem halkı uyuturlar diye düşünüyorlar hem de baş ekonomiste böyle başarılıyız mesajları vermiş oluyorlar. Halbuki gerçek öyle değil. Türkiye`nin ihracatı, nisan ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24,6 artmış; nisan ayında 23 milyar 368 milyon dolar olmuş. İthalat ne olmuş? Yine bir yıl öncesi ile karşılaştırırsak yüzde 35 yükselmiş, 29 milyar 480 milyon dolar olarak gerçekleşmiş. Aradaki fark 6 milyar dolardan fazla. Mayısta ne olmuş? 10 milyar 679 milyon dolar olmuş açık. 2022 yılının ocak-mayıs periyodunda 43 milyar 233 milyon dolar açık gerçekleşmiş. Bunları konuşsana Hazine ve Maliye Bakanı. Niye konuşmuyorsun?
UYDURMA BİR SÖZ: ‘İstihdamda atılımlar yapıyoruz` demiş o konuşmasında. Nereden almış o verileri ya çok merak ettik. Yani TÜİK`in, İŞKUR`un verileri mi bu? İstihdamda atılım nerede yapılmış? Geniş tanımlı işsizlik artmıyor da sanki istihdam artıyor, işsizlik azalıyor. Hem de rekor düzeylerde. Tamamen uydurma bir sözle karşı karşıyayız.
VAY MÜTHİŞ: Enflasyon ile mücadele ediyor sözde. Etmiyor, biliyoruz. Enflasyonu kendi lehine, halkın sırtında büyük bir kambur olarak kullanıyor. Şimdi diyor ki ‘Enflasyon ile mücadeleyi desteklemek üzere devlet olarak 241 milyar TL`yi aşan vergi gelirinden vazgeçiyoruz.` Vay müthiş gerçekten. İlk dört ayın vergi gelirleri ne olmuş peki? 2022 yılı vergi gelirlerinin beklentisinin yarısını aşmış. Siz, halkın sırtından aldığınız vergileri azaltmıyorsunuz. Öyle bir gerçeklik yok. Fahiş fiyatlarla, yüksek enflasyonla halk ezilirken halkı kandırmaya devam ediyorsunuz.
‘A HABER GİBİ YAPSIN HERKES HABERLERİNİ`, BUNU İSTİYOR İKTİDAR: Basın Yasası, ‘dezenformasyon yasası` diye adı geçen, basında ve sosyal medyada değişiklikler yapılmasını içeren Basın Yasası teklifi ile karşı karşıyayız. Aslında bunun niye getirildiğini biliyoruz. Çok büyük bir sansür yasası ile karşı karşıyayız. Sansürü niye istiyor bu iktidar? Çünkü krizin üstünü örtmek istiyor. TÜİK`in yayınladığı yalan, hormonlu rakamlarını düzeltmeye çalışanlara sopa sallıyor bu iktidar. Ama sadece TÜİK değil, bütün alanlardaki krizin üstünü örtmek için bu sansür yasasını iktidar getirmiş vaziyette. Aslında iktidar, kendisi özgür biçimde dezenformasyon yapabilmek istiyor. Onun için bu sansür yasasını gündeme getirdi. İstiyor ki bütün medya tek yerden yönetilsin. Sadece örneğin, ‘A Haber gibi yapsın herkes haberlerini`; bunu istiyor iktidar. İktidarın medyası ve AKP`nin trolleri her yere hâkim olsun, gerçekler konuşulmasın istiyor. Bununla ilgili bir yasa gelmiş vaziyette. Düşünce ve ifade özgürlüğüne, iletişim hakkına ağır bir darbedir.”