(VAN) - Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), "eğitimcilerin özlük haklarının ve ekonomik koşullarının düzeltilmesi" talebiyle "örgütlenme ve mücadele" kampanyası başlattı.
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, kampanyaya ilişkin Cumhuriyet Caddesi`nde sendika üyeleriyle birlikte yaptığı açıklamada, kampanyanın, talepleri kabul edilene kadar süreceğini ifade etti.
Eğer rol model olacaklarsa eğitim emekçilerinin entelektüel, sportif, kültürel, sanatsal faaliyetleri takip etmek, bunları yapmak için de yeterli ücrete sahip olmak zorunda olduğunu belirten Irmak, "özellikle AKP iktidarının rant, piyasa odaklı, zengini daha zengin yapan politikları karşısında ücretlilerin, emeklilerin, asgari ücretlilerin her gün yoksullaştıklarını" kaydetti.
“Eskiden 48 gram altın alıyorduk, şimdi 10 grama düştü”
Kampanyayı 81 ilde sürdüreceklerini belirten Irmak, eylemlerinin toplu sözleşme sürecine kadar devam edeceğini, toplu sözleşme masasında taleplerinin yerine getirilmemesi halinde de ülkede genel grev ve direniş örgütleyeceklerini anlattı.
Irmak, "2005 yılında maaşımızla 48 gram altın alabiliyorken bugün sadece 10 gram alabiliyoruz. Cumhurbaşkanı diyor ki `En çok yükselenden örnek veriyorsunuz`. Bir süredir baskılanma altında tuttuğunuz euro, dolardan örnek verelim. 20 yıl önce maaşlarımızla aldığımız euro, doların sadece 8`de biri kadar büyümüşüz. Nereden bakarsak bakalım çok ciddi yoksullaşma, ücret adaletsizliği ile karşı karşıyayız." diye konuştu.
Vergide adalet, yan ödemelerin ve aylık enflasyon farklarının maaşlara yansıtılması ve eşit işe eşit ücret istediklerini bildiren Irmak, şunları söyledi:
"Yıllardır AKP iktidarı rant odaklı bir siyaset izliyor. Bu ülkede ücretle çalışanlar her gün yoksullaşıyorlar. Ülkedeki genel hukuksuzluk ve anti demokratik uygulamalar da aynı zamanda toplumsal eşitsizliği derinleştiren birer olguya dönüşmüş durumda. 2005`te bugünkü taban maaşımızın iki katını alıyorduk. Seyyanen zamlar, eğitim öğretim tazminatları, sınav ücretleri vb. ücretlendirmeler taban maaşımıza yansıtılmıyor. Taban maaşa yansıtılmadığı için de emekli olduğumuzda açlık ve sefalet ücretiyle karşı karşıya kalıyoruz. O yüzden temel talebimizdir, bütün yan ödemelerin, ek ödemelerin taban maaşa eklenmesini istiyoruz. Tüm kamu emekçileri için bu durum geçerlidir. O yüzden kimse 65 yaşı doldurmadan artık emekli olamıyor. Çünkü emekli olduklarında bir sefalet ücreti ile karşı karşıya kalıyorlar.
5510 sayılı yasaya göre bugün bir eğitim emekçisi emekli olduğunda 28-29 bin lira emekli maaşı alırken 2008 sonrası işe başlayan bir kamu emekçisi bugünün parasıyla 14 bin 700 lira emekli maaşıyla karşı karşıya kalacaktır."
“Öğretmen 3 maaşını vergi olarak ödüyor”
Maaşlarında vergi dilimlerinden kaynaklı ciddi kesintiler olduğunu anlatan Irmak, bu sebeple vergide de adalet istediklerini bildirdi.
Irmak, "Maaşlarımız enflasyona karşı bir de orada eriyor. Bir eğitim emekçisi öğretmen yılda 3 maaşını vergi olarak ödüyor. Yoksulluk sınırının altındaki hiçbir ücretliden vergi alınmamalıdır. Yoksulluk sınırının üstündeki vergilendirme de kategori olarak vergilendirilmeli, az ücretliden az, çok ücretliden çok, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır." dedi.
Eğitim Sen Van Şube Eş Başkanı Funda Demir Bozkurt ise kampanyayı beş ilden başlattıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Haklarımız taleplerimiz ve geleceğimiz için Eğitim Sen`de buluşalım şiarı ile başlattığımız bu kampanya ile eğitim ve bilim emekçilerinin en geniş kesimlerine ulaşmayı ve onlarla birlikte ortak bir gelecek örgütlemeyi, birlikte mücadeleyi ilmik ilmik örmeyi hedefliyoruz. Mücadelemizi büyütelim ve haklarımızı kazanalım. Haklarımız, geleceğimiz ve taleplerimiz için Eğitim Sen ile birleşelim."