DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK üyeleri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu`nun gözaltına alınması dolayısıyla Saraçhane`ye yürüyerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi`ne destek ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu basın açıklaması yaptı.
“Demokrasi yenilmeyi içermese demokrasi olmaz onun adı krallık olur, padişahlık olur”
Özel, tüm yurttaşlara seslenerek, "Yapılan bir yarış sonunda millet karar veriyor. Biz yıllarca seçim kaybettik 47 yıl birinci parti olamadık. Ama buna karşı hasetlik, fesatlık yapmadık. Milletin tercihini yok saymadık hatayı kendimizde gördük gayret ettik, çalıştık. En sonunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak 47 yıl sonra birinci parti olduk. Evet, Erdoğan kaybetmiyordu partisini kurduğundan beri ama en sonunda o da kaybetti. Demokrasi yenilmeyi içermese demokrasi olmaz onun adı krallık olur, padişahlık olur” dedi.
Demokraside kazandığında ne yaptığına değil kaybedince ne yapıldığına bakıldığına dikkati çeken Özel, "Bugün seçimde kaybeden birinin geçmişte oy aldığı halkın milletin iradesini hiçe saymasıyla karşı karşıyız. Millet Saraçhane`yi Ekrem İmamoğlu`na verdi, o hakim ve polisle geri almak istiyor. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. O yüzden beş günlük eylem yasağına rağmen günlerdir Saraçhane doluyor, taşıyor. Tarihin en büyük mitinglerini yapıyor" diye konuştu.
“Sokağa mı çağırıyorsun, evet sokağa çağırıyorum ”
Özel, demokrasiye sahip çıkan herkesi bu akşam Saraçhane Meydanı`na çağırdı. Türkiye`nin 81 ilinde özellikle CHP`nin kazandığı 14 büyükşehir belediyesi ve 21 il belediyesinin olduğu illerde belediyelerin gösterdiği alanlarda ve diğer tüm illerde il başkanlıklarının çağrı yaptığı yerlere yurttaşları davet eden Özel, şunları kaydetti:
"Sokağa mı çağırıyorsun, evet sokağa çağırıyorum ama sokağa şiddet, kavga için çağırmıyorum. Dün de söyledim, hep söylüyorum. Kanunsuz emirler veriliyor önümüze kanunsuz barikatlar konuluyor. Bu barikatlara teslim olmayacağız, onun için çağrım bu kanunsuz emirle konan barikatları polisimizi gözeterek ona zarar vermeyerek yıkın geçin. Meydanlara, sokaklara akın, sokaklara taşın. Her yeri tutsalar herkes evinin önüne çıksın. Bugün sadece seçtiğimizde değil seçebilme hakkımıza, gelecekteki sandıklara, bundan sonra seçim olacak mı olmayacak mı, Tayyip Erdoğan`ın istediği gibi sonuçlanmayan seçimlerin sonuçlarına uyulacak mı uyulmayacak mı bu süreç ona karar verme sürecidir. Barışçıl hak arayan çevreye zarar vermeyen polise zarar vermeyen ama kararlılığın da kaybetmeyen tüm kitleleri 81 ilde sokaklara meydanlara bekliyoruz."
Çerkezoğlu: “Seçme ve seçilme hakkımız ortadan kaldırmaya çalışan bu akıl almaz kötülüğe karşıyız”
DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu da tarihi bir dönemde Saraçhane`de olduklarına dikkati çekerek "Saraçhane`nin Türkiye işçi sınıfının mücadelesinde ve DİSK`in tarihinde çok önemli çok anlamlı bir yeri vardır. Bugün de yine Saraçhane`ye ve 16 milyon İstanbul`un milli iradesine sahip çıkmak için seçme ve seçilme hakkımız ortadan kaldırmaya çalışan tüm bu uygulamalara ve akıl almaz kötülüğe karşı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek için buradayız" dedi.
“Bu politikalara asla ama asla teslim olmayacağız”
"Bugün demokrasimizi ve anayasal düzenimizi hedefe alan akıl almaz kötülükle karşı karşıyayız" diyen Çerkezoğlu, ülkeyi yöneten iktidarın toplumsal desteğini yitirdikçe daha baskıcı ve zoru dayattığını söyledi. Çerkezoğlu, tutuklamalarla, muhalefet eden herkesi susturarak iktidarda kalmaya çalıştığını belirterek, "Halkın iradesine ve binanın üzerinde yazan pankartta olduğu gibi ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.` Ülkesine meydan okuyan bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Bu ülkenin milyonlarca işçisi, emekçisi verilenle yetinsin hiçbir şeye itiraz etmesin diyorlar. Ama bu ülkenin demokrasi geleneğini, bu ülkenin demokrasi birikimine hafife alıyorlar” diye konuştu.
Üç gündür ülkenin dört bir yanında işçilerin, emekçilerin, kadınların ve gençlerin alanlarda olduğunu değinen Çerkezoğlu, şunları kaydetti:
"Bu ülkede en temel kazanım şartları, demokrasiyi, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışan bu politikalara asla ama asla teslim olmayacağız. Kendi iktidarlarına güvencesini baskıda, zulümde görenler bilsinler ki bu ülkenin tüm güzelliklerini üreten işçilerden, emekçilerden, kadınlardan, gençlerden yani halktan daha büyük bir güç yoktur. Sandıkta yenemedikleri siyasi rakiplerini siyasallaşan yargıyla, çeşitli hukuksuz uygulamalarla bertaraf etmeye çalışıyorlar. Bu anlayış aslında 85 milyon insanın emeğine, ekmeğini, geleceğini tehdit etmektedir."