(KONYA) - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Terörist Öcalan`ın ulakları Recep Tayyip Erdoğan`la buluştu. İmralı`da Abdullah Öcalan`la buluşanlar dün sarayda Recep Tayyip Erdoğan`la buluştu" dedi.
Dervişoğlu, partisinin Konya Ramada Otel`deki Genişletişmiş İl Divan Toplantısı`na katıldı.
Burada konuşan Dervişoğlu, yeni çözüm sürecinin uzun bir süredir rafta olduğunu belirterek, "ABD Başkanı Trump ‘Ben Tayyip Erdoğan`ı severim o da beni bilirim ki çok sever` dedikten sonra o proje raftan indirildi. İmralı ulaklarının `Devletin bir an önce adım atması gerekir` açıklamalarına da saraydan çağrı geldi. Terörist Öcalan`ın ulakları Recep Tayyip Erdoğan`la buluştu. İmralı`da Abdullah Öcalan`la buluşanlar dün sarayda Recep Tayyip Erdoğan`la buluştu" diye konuştu.
"Türk milletinin tartışılacak milli ve manevi hiçbir değeri yoktur"
Dervişoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Uzunca bir zamandan beri askıya alınmış, soğumaya yüz tutmuş gibi görünen bir proje vardı ve o projenin düşünceden eyleme dönüştürülememesi içinde İYİ Parti`nin bir karşı duruş sergilemesi ve millet tarafından da bu duruşun kabul görmesi hali söz konusuydu. Sayın Devlet Bahçeli`nin ‘Abdullah Öcalan Meclise gelsin, DEM kürsüsünde konuşsun, PKK`yı tasfiye edeceğini söylesin, PKK denen örgütün silah bırakmasını temin etsin` sözleri ile başladı bu süreç. Bunlar bu lafı ettiği andan itibaren de biz İYİ Parti olarak dedi ki ‘Abdullah Öcalan Ankara`nın Aşağı Ayrancı semtinde oturmuyor, Abdullah Öcalan İmralı`da ağırlaştırılmış müebbet hükümlü bir cani başı, dolayısıyla Türkiye`de TBMM`de konuşabilmesinin temin edilebilmesinin bir tek yolu var, o da Abdullah Öcalan`ın serbest bırakılmasıdır. Türk milleti buna izin vermez‘. Ama bütün bu süreci yumuşatmak amacına matuf bir biçimde bunun bir milliyetçi partinin genel başkanına telaffuz ettirilmesi elbette ki başka başka sonuçlarda beraberinde getirecektir. Öyle ya bu ülkede binlerce evladımızın katili, askerlerimizin, polislerimizin katili, şehitlerimizin celladı bir örgütün başına eğer ‘TBMM`de gel kürsüde konuş ve örgütünü feshet` diyen şayet bir milliyetçi partinin genel başkanı ise o zaman millet değerlerini de sorgulamak durumuyla karşı karşıya kalacaktır.
"Soğumaya alınmış gibi görünen çözülme süreci aniden raftan indirildi"
Soğumaya alınmış bir süreçti. Devlet Bey bunu söyledikten sonra biliyorsunuz İmralı ziyaretleri vesaire yapıldı, İmralı`ya ziyarete giden ulaklar da dönüşlerinde birtakım siyasi partileri ziyaret ettiler. TBMM`de grubu bulunan bütün siyasi partilere giderek cani başının kendileriyle siyasi partilere gönderdiği mesajı paylaştılar. İYİ Parti onu da kabul etmedi. Abdullah Öcalan denen cani başının yol göstericiliğinde yapılmış hiçbir projenin tarafı olamayız. Süreci biraz askıya aldılar, ondan sonra dediler ki `Biz yapılması gerekeni yaptık`. Tabii ‘Önder` falan da diyen oldu orada, Abdullah Öcalan`a hatırlıyorsunuz. ‘Biz üzerimize düşeni yaptık, artık devlet yapması gerekeni yapmalıdır` dediler. Dolayısıyla, Sayın Cumhurbaşkanı`nın, Devlet Bahçeli`nin sözü yetmez, sadece Bahçeli`nin ismindeki devlet bu işi çözmez. Türkiye`yi yönettiğini zanneden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının da devletin görüşleri olarak bugün yapılması gerekenleri kamuoyuyla paylaşmaları gerekir` diye hep vurgu yaptılar. Cumhurbaşkanı düne kadar sustu, soğumaya alınmış gibi görünen çözülme süreci aniden raftan indirildi. ABD`den sevgi mesajları gelmeye başladıktan sonra indirildi. Ne zaman indirildi ABD Başkanı Trump ‘Ben Tayyip Erdoğan`ı severim o da beni bilirim ki çok sever` dedikten sonra o proje raftan indirildi ve İmralı ulaklarından devlet bir an önce adım atması gerekir açıklamalarına da saraydan çağrı geldi. Terörist Öcalan`ın ulakları Recep Tayyip Erdoğan`la buluştu. İmralı`da Abdullah Öcalan`la buluşanlar dün sarayda Recep Tayyip Erdoğan`la buluştu. Gerçeğin altını çizmek ve bu millete doğruları hatırlatmak için ifade ediyorum. Çünkü İYİ Parti`yi bu sürecin baltalayıcısı olarak göstermek istiyorlar. Terörle, terörizm arasındaki farkı idrak edemeyenler; teröristlerle masaya oturarak terörizemden kurtulacaklarını zannediyorlar. Türkiye`de terörle mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yapan bir geçmişten gelen kardeşiniz olarak söylüyorum: Hayatımın her döneminde terörle mücadele benim boynumun borcudur. 1 saat 25 dakika civarında konuştular, görüştüler. Ulaklar görüşmeden ziyadesiyle mutlu ayrıldılar. Çıkışta da basın açıklaması yaptılar. Bu okyanus ötesinde hazırlanmış, PKK denen cani örgütü besleyen ve arka çıkan herkesi memnun eden bir açıklamaydı bu”
"Bu proje şayet yaşama geçirilirse, büyük Türk milletinin felaketine sebep olur"
İmralı Heyeti`nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin ardından yapılan açıklamanın Türk milleti hariç herkese faydası olduğunu savunan Dervişoğlu, “Bunların yaptığı görüşmelerin, yaşama geçirilen sürecin büyük Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti`ne hiçbir faydası yoktur. Bu, Büyük Orta Doğu Projesi`nin bir parçasıdır. Bu proje ABD`nin işine yarar. Bu proje İsrail`in işine yarar. Bu proje Batı emperyalizminin işine yarar. Bunun yaşama geçirilmesine izin verilirse de büyük Türk milletinin felaketine sebep olur. O sebeple biz bu zamana kadar tarihi sorumluluğun icaplarını yerine getirerek; Türkiye`nin milli birlik ve beraberliğini teröristlerle masaya oturmaktan azade bir şekilde Türkmen`in Kürt kardeşliğiyle inşa etmeye karar verdiğimizi milletle paylaşmalıyız. Yoksa terörsüz Türkiye`yi kim istemez? Efendim diyorlar ‘Bunlar terörsüz Türkiye`yi istemiyorlar`. Kim istemez terörsüz Türkiye`yi? Ben sizin gibi analar ağlamasın deyip anaların gözyaşlarının denizler gibi akmasına sebep olan bir siyasi geçmişten ve gelenekten gelmiyorum ki. Ben zaten bu topraklarda devlet kurma iradesiyle bir araya gelmiş, bütün farklı unsurların birleşerek Cumhuriyeti kurduğunu o cumhuriyete Türkiye Cumhuriyeti dediğini, o cumhuriyeti kuran millete de Türk milleti dediğini söyleyen söyleyen gelenekten geldim.
"İYİ Parti`yi Türkiye`nin geleceğinin teminatı ve sigortası olarak görüyoruz"
Benim karşı çıktığım bu cennet coğrafyanın, bu cennet vatanın bölünme projesidir. O bölünme projesine sonuna kadar direnç göstereceğim, Türkiye`yi Türksüzleştirmeyeceğim. Cumhuriyeti yıktırtmayacağım. Birlik ve beraberlik içerisinde Allah`ın izniyle barışı, huzuru, mutluluğu ve kardeşliği birlikte inşa edeceğim."
Kendilerini Türkiye`de kardeşliğin sigortası saydıklarını belirten Dervişoğlu, "O sebeple İYİ Parti`yi ikaz etmeye, tehdit etmeye çalışan, istiskal etmeye çalışan artık aklını başına devşirmelidir. İYİ Parti öyle sıradan insanların tehdit ve tahkir edeceği bir siyasi yapı değildir. Öyle her önüne gelenin itham edeceği bir siyasi parti de değildir. Bu memleketin gerçek sahipleri şehit anaları, şehit ailelerinin duaları yeter bizlere Allah`ın izniyle. O sebeple bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz." dedi.
"Bunlar Anayasa`nın ilk 4 maddesini ve 66`ıncı maddesini değiştirmek istiyor"
Dervişoğlu, şöyle devam etti:
"Bunların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`dan beklentileriyle alakalı bir paylaşımda bulunmuşlar. Diyorlar ki `Abdullah Öcalan`ın tecridi kaldırılsın, iletişim özgürlüğü güvence altına alınsın, umut hakkı yasa teklifi gündeme getirilsin ve serbest bırakılması teklif edilsin.` Yani terörist başının serbest bırakılmasının şartları oluşturulsun ve olgunlaştırılsın."
Sözlerinin devamında salondakilere "Abdullah Öcalan serbest bırakılsın mı?" diye sorduğu Dervişoğlu, "Hayır" denilmesi üzerine, şunları kaydetti:
"İşte Konya`daki cevabı Cumhurbaşkanının ve Devlet Bahçeli`nin dikkatine sunuyorum. Saray rejiminin başındaki zatın iki dudağının arasından çıkacak kelama ve o kelama el pençe divan duracak kişilere büyük Türk milletinin kararını çiğnettirmeyeceğiz. Allah da şahit, siz de şahit olun. `PKK`nın silahsızlandırılma süreci için özel bir yasa çıkarılsın` diyor. Yani `PKK devletle masaya otursun, bu silahsızlanma süreciyle ilgili TBMM`de bir yasal düzenleme yapılsın` diyor. Yine Konya`ya soruyorum PKK`nın beklentilerini karşılamak üzere TBMM`de kanun çalışması yapmaya Konyalılar evet diyorlar mı? Duy bu sesi Recep Tayyip Erdoğan, duy Devlet Bahçeli. Konya`dan Türk milleti haykırıyor. Eşit ve özgür yurttaşlık ilkesi yasalarca güvence altına alınsın. Yani şu anda böyle bir yasal güvenceye ihtiyaç var mı? Hangi kökten gelirse gelsin, böyle bir yasaya ihtiyaç duyulsaydı, bunu önerenler nasıl gelip de TBMM`de milletvekili olacaklardı, Recep Tayyip Erdoğan`a da bu teklifleri götürebileceklerdi? Eşit yurttaşlık olmasaydı, etnik köken ve azınlıklar üzerinden milletleşme tezahür etmiş olsaydı, yani Türkiye`de yaşayan insanlar hür ve eşit vatandaş olmasaydı bunlar olabilir miydi? Bu hakkı bunlara büyük Türk milleti verdi ama bunlar bunu isteyerek aslına bakarsanız Anayasa`nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek ilk 4 maddesi ve vatandaşlık tanımının yapıldığı 66`ıncı maddesinin değiştirilmesini istiyor. Yine Konya`dan soruyorum, Anayasamızın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk 4 maddesi ve vatandaşlık tanımının yapıldığı 66. maddesinin değiştirilmesine Konyalının ve Türk milletinin rızası var mıdır? İşte Türk milletinin kararı budur."
Dervişoğlu ayrıca Kıbrıs`ta yaşanan son gelişmelerin Türkiye`nin zararına olduğunu, Kıbrıs ile ilgili Türkiye hariç herkesin görüştüğünü belirtti ve CHP`nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu`na yapılanların FETÖ döneminde yapılanlara benzediğini ifade etti.
Konuşmanın ardından Dervişoğlu`na hediye taktim edildi. Salondan çıkarken engelli vatandaşlarla tokalaşan Dervişoğlu ile partililer fotoğraf çektirdi.