(MERSİN) - Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer "Deniz ya da kara kirliliğinden sadece Büyükşehir Belediyeleri sorumlu değildir. Denetim asıl ve birinci anlamda, makro politikalar üreten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızdadır" dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve eşi Meral Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi`nin de destekleriyle Mersin Kent Konseyi`nin öncülüğünde düzenlenen "Denizle Bütünleşen Kent: Mersin`de Vizyonel Bir Dönüşüm, Kent ve Deniz Konferansı"na katıldı. Konferansta; denizcilik, çevre, turizm ve sürdürülebilir kalkınma temalarında kentin geleceğine dair önemli başlıklar ele alındı. Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı`nda gerçekleştirilen konferans; Büyükşehir Belediyesi, Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Mersin Kent Konseyi, Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı, Rota Yelken Kulübü ve Biosphere Mersin iş birliğinde gerçekleştirildi.
Denizlerin temiz tutulması noktasında sadece kamu kurum ve kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine değil, vatandaşlara da görevler düştüğünü kaydeden Seçer, “Hepimiz kenti koruyacağız. Caddeye atılan bir sigaranın, bir kâğıt parçasının, rögarlara süpürülen yaprakların ya da diğer bir takım kirli maddelerin denizle ne alakası var diye düşünmeyin. Onlar denize gidiyor, denizi kirletiyor ve denizi perişan ediyor. Deniz kirliliğinin yüzde 85-90`ı kara kaynaklı” dedi ve Mersin Büyükşehir olarak denizi korumak için yaptıkları hizmetleri sıraladı.
“Gemilere şu ana kadar 16 milyon dolar ceza yazdık”
Seçer, deniz taşımacılığı yaparken deniz kirliliğine neden olan gemilere en yüksek cezayı yazan belediyenin Mersin Büyükşehir Belediyesi olduğunu vurguladı:
“2019`da göreve geldik. Gemilere şu ana kadar 16 milyon dolar ceza yazdık. Bizim koordinatlarımız çok dardı. Bakanlığa rica ettik. Kısmi olarak koordinat genişliğimizi kabul ettiler. Şimdi Kulak`tan Çeşmeli`ye kadar denetliyoruz. Türkiye`de Mersin Büyükşehir Belediyesi ve komşu ilimiz Antalya Büyükşehir Belediyesi olmak üzere 2 belediye bu hakka sahip. Türkiye`de her 2 belediye de Elektronik Gemi Denetleme Sistemi`ne sahip. Biz de kurduk ve şu anda denizlerimizin üzerinde kuş uçurmuyoruz. Biz mütemadiyen Bakanlığa ‘Koordinasyonlarımızı genişletin, biz daha fazla denetim yapalım` diyoruz ancak bakanlık bunun yerine bir mevzuat değişikliğine giderek, kestiğimiz cezaların yüzde 50`sini almaya başladı.”
Seçer, Seyhan Nehri`nin yarattığı deniz kirliliği konusunda yetkililere çağrı yaptı
Seyhan Nehri`nin yaratmış olduğu deniz kirliliğinden duydukları şikayeti de dile getiren Seçer, yetkililere tedbir almaları için seslendi:
“Bizim sınırlarımızın dışında başlıyor ama bizim sınırlarımızda denize dökülüyor ve muazzam miktarda sanayi atığı denizlerimize boca ediliyor. Bu toplantı aracılığıyla yetkilileri bir kez daha bu konuda tedbir almaya davet ediyoruz. Deniz ya da kara kirliliğinden sadece Büyükşehir Belediyeleri sorumlu değildir. Hatta biz bu konuda 2. ya da 3. derecede sorumluyuz. Bizim yetki alanımız da çok dar. Denetim asıl ve birinci anlamda, makro politikalar üreten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızdadır.”
Büyükşehir olarak nehirlere Deniz Çöpleri Bariyer Sistemi kurduklarından ve bu sayede de nehirlerin taşıdığı atıkların önüne geçtiklerinden söz eden Seçer, “Mersin`in topoğrafik özelliği gereği, birçok dere denizle buluşuyor. Herkes ve özellikle de yazlık bölgelerde insanlar çöplerini düşünmeden ve idrak etmeden oraya boşaltıyor. Yağmurlar alıyor o çöpleri denize götürüyor” dedi ve vatandaşları da çöpleri derelere boca etmemeleri noktasında uyardı. Seçer ayrıca, Mavi Kart Sistemi ile de teknelerin atıklarını kontrol altında tutup, deniz kirliliğinin önüne geçtiklerini vurguladı.
“Yatırıma karşı değilim ama çevre dostu yatırımların yanındayım”
Mersin Büyükşehir`e ait 12 adet halk plajı bulunduğunu ve bunlardan 5 tanesinin de Mavi Bayraklı olduğunu kaydeden Seçer “Mersin`de toplam 11 Mavi Bayraklı plajımız var. Mersin`de 3 adet marina var ve bunlar bizim uhdemizde değil. Balıkçı Barınağı var, yetkimiz ve sorumluluğumuz yok, temizliğini biz yapıyoruz” dedi. Yatırıma karşı olmadıklarının vurgusunu yapan, ancak muğlak olan hiçbir şeye de onay vermeyeceklerinin altını çizen Seçer, “Biz, sizin adınıza onay veriyoruz. Eğer ortaya çıkacak yapı, şimdi şikâyet ettiğimiz marinaların AVM`ye dönüşmesi gibi bir durumda olursa biz sizlere mahcup oluruz. Kentimizi korumak zorundayız. Kentimizi daha yaşanabilir bir kent yapmak, çocuklarımıza iyi bir miras bırakmak için çalışıyoruz. Yatırıma karşı değilim, yatırımın yanındayım ama çevre dostu, çevreyi, denizi, doğayı ve ekosistemi önceleyen yatırımların yanındayım” diye belirtti.
Seçer, uluslararası projelerin önemine dikkat çekti
Seçer, uluslararası kurum ve kuruluşlarla da iş birlikleri bulunduğunu sözlerine ekleyerek, beraber yürüttükleri projeler olduğunu vurguladı. Avrupa Akdeniz Politikaları`nın oluşturulmasında da Mersin`in kilit role sahip olmasını istediklerini kaydeden Seçer, uluslararası projelere ve uluslararası üyeliklere önem verdiklerini söyledi. ‘Yeşil Bir Gelecek İçin Liman Şehirleri Ortaklığı` projesinin tamamlandığını kaydeden Seçer, bu proje ile Akdeniz ve kıyı alanlardaki iyi uygulama örneklerinin artırılması hedefleriyle eğitimler, seminerler ve farkındalık artırıcı çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. Avrupa Birliği`nin ‘Okyanuslar ve Suların Restorasyonu Misyonu`nun destekçisi olan kurumlar arasında yer alarak deniz ekosisteminin sağlığını korumak için çalıştıklarını ifade eden Seçer, Haziran ayında da Fransa`da yapılacak olan Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı`nda kurulacak uluslararası koalisyona katılarak küresel mücadelede yerlerini alacaklarını kaydetti.
ODTÜ ve MESKİ iş birliğiyle Temiz Akdeniz Projesi kapsamında deniz kirlilik haritasını oluşturduklarını sözlerine ekleyen Seçer, ODTÜ ile çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi. ODTÜ ile yaptıkları yapay resif çalışması hakkında da bilgi veren Seçer, yapay resifleri Marina-Mezitli uygulama alanına bırakarak ekosistemi canlandırdıklarını aktardı. Seçer, proje kapsamında 3D yazıcı ile üretilen yapay resifleri o noktaya yerleştirdiklerini ve takibinin devam ettiğini söyledi. Küçük ölçekli balıkçılara sağladıkları destekler hakkında da bilgi veren Seçer, bunların yüzde 100 hibeli olduğunu kaydetti. Babil Su Sporları Merkezi`ni kurduklarını dile getiren Seçer, “Orada yelken, kanal ve kürek kurslarına devam ediyoruz ve bunları geliştireceğiz, sayısını artıracağız. Yüzme kurslarını da önemsiyoruz ve bugüne kadar 4 bin çocuğumuza yüzme kursu verdik. Toroslar`da çocuklar için açtığımız Yarı Olimpik Havuzumuzda da bu yaz hizmet verilecek” dedi.
Program, plaket ve hediye takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.