(ANKARA) - CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı`ndan yapılan açıklamada, "Kadın siyasetçilerimize, halkın özgür iradesiyle seçilmiş başarılı kadın belediye başkanlarımıza yönelik uygulanan sistematik nefret bir an önce son bulmalıdır. Kadınlara saygının sadece sözde kalmadığı yaklaşımlar bir an önce hayata geçmeli, kadınlar üzerinden yapılmaya çalışılan ayrıştırıcı siyaset son bulmalıdır" denildi.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı`ndan yapılan yazılı açıklamada, "İktidarınızda İstanbul Sözleşmesi tek adamın kararıyla kaldırıldı, sesiniz çıkmadı, çıkmıyor. İktidarınızda, son 3 günde bile 7 kadın, Ocak ayından beri 132 kadın katledildi, sesiniz çıkmadı, çıkmıyor. İktidarınızda yine tek adam `nafaka hakkını, kadınların elinden alın` dedi, sesiniz çıkmadı, çıkmıyor. Ekonomik kriz sebep gösterilerek aile katliamları yaşandı, sesiniz çıkmadı, çıkmıyor. Kadını, ancak doğurursa ailenin bir parçası olarak görmeyi meşru hale getiren bir anlayışın sonucu olarak 2025 Aile Yılı ilan edildi, sesiniz çıkmadı, çıkmıyor. Sizin iktidarınızda, daha yeni, barışçıl eylemler sonrası, gencecik kadınlar orantısız bir şiddete, çıplak aramaya ve tacize maruz bırakıldı,sesiniz çıkmadı, çıkmıyor" denildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bizi susturamazsınız, bizi sindiremezsiniz"
"Kadın bedeni sadece siyasete değil, erkek sporu olan futbola da alet edildi, sesiniz çıkmadı, çıkmıyor. Kadınlar yoksulluğa, işsizliğe, güvencesiz istihdama mahkum edildi, sesiniz çıkmadı, çıkmıyor. Kadınlar, `sokakta, evde, işyerinde güvende değilim` diye haykırdılar, sesiniz çıkmadı, çıkmıyor.
Şimdi sıra kadın belediye başkanlarımıza geldi. Sosyal belediyeciliğin güçlü, kararlı, onurlu kadın temsilcilerine, halkın kendi ilçelerinde en yüksek oylarla seçtiği kadın belediye başkanlarına saldırmaya başladınız. Parmak sallayarak, `onun haddini bildiririm, buna da ceza veririm, istediğimi silkeletirim, kanun da tanımam, içeriye canımın istediğini atarım` diyen bir tek adam anlayışı, bugün de, giderek güçlenen örgütlü kadın gücünden korktuğunu göstererek, `Kadınlar çok fazla konuşmaya başladı` mesajı verircesine, kadın belediye başkanlarını hedef almaya başladı. Yine sesiniz çıkmıyor.
Ülkenin Cumhurbaşkanı olmayı değil, otoriter bir rejimin savunucusu olmayı tercih eden, kendisini otoriter bir aile reisi zanneden, sandıktan köşe bucak kaçan ve yandaşlarını, yandaş gazetecilerini kadınlara saldırtan tek adama çok kadın olarak sesleniyoruz: Bizi susturamazsınız, bizi sindiremezsiniz, bize ancak saygı duymak zorundasınız.
"`Tek adam` düzeniniz, kadın belediye başkanlarına yönelik, eril şiddeti uygulamaya koymuştur"
Her geçen gün ağırlaştırdığınız `tek adam` düzeniniz, ancak `cunta` rejimlerinde geçerli bir baskı düzeni halini almış ve kadın belediye başkanlarına yönelik sistematik bir eril şiddeti uygulamaya koymuştur. Geçtiğimiz günlerde İzmit Belediye Başkanımız Fatma Kaplan Hürriyet`e, iktidarın bir Belediye Meclis üyesi tarafından sarf edilen ağır sözlerle belediye meclis toplantısında sözlü şiddete uğramıştır. Ardından, Üsküdar Belediye Başkanımız Sinem Dedetaş, önce Üsküdar eski Belediye Başkanı sonrasında yandaş bir sözde gazeteci tarafından hedef alınmıştır. Yetmemiş, iktidarın bir Belediye Başkanı tarafından partimizin bir kadın belediye meclis üyesine `şerefsiz` denmiştir.
Her geçen gün kadınlara yönelik sözlü ve psikolojik şiddeti ve baskıyı artıran iktidara hatırlatmak isteriz: Siyasetteki çürümüş zihniyetinizin tezahürü olan ve ahlaksızlıkla da bir araya getirmekten çekinmediğiniz davranışlarınızla, söylemlerinizle, eylemlerinizle CHP`nin korkusuz kadın belediye başkanlarını korkutamaz, yıldıramazsınız.
"İktidar partisinin kadın siyasetçilerini de aklıselime ve sürece dahil olmaya davet ediyor"
Ayrıca yine buradan iktidar partisinin kadın siyasetçilerini de aklıselime ve sürece dahil olmaya davet ediyor ve sesleniyoruz: Kadın siyasetçilerimize, halkın özgür iradesiyle seçilmiş başarılı kadın belediye başkanlarımıza yönelik uygulanan sistematik nefret bir an önce son bulmalıdır. Kadınlara saygının sadece sözde kalmadığı yaklaşımlar bir an önce hayata geçmeli, kadınlar üzerinden yapılmaya çalışılan ayrıştırıcı siyaset son bulmalıdır. Artık sokaklara çıkamayan, pazarlarda, sokaklarda, evlerinde kadınların yüzüne bakamayan, kapılarını çalamayan siz, bugün o kadınların yaşadıkları kentleri yöneten kadın belediye başkanlarımıza hakaret etme, onları sosyal medyada hedef gösterme cüretini gösterebiliyorsunuz. Buna son verin.
"Hiçbir CHP`li kadın belediye başkanı, kurmaya çalıştığınız baskıcı rejiminize boyun eğmeyecektir"
Ama şunu da bilin, hiçbir CHP`li kadın belediye başkanı, sizin erkek egemen anlayışınıza, kurmaya çalıştığınız baskıcı rejiminize boyun eğmeyecektir. CHP`nin kadın belediye başkanlarının başarısını hazmedemeyip cinsiyetçi aşağılamalara sığınanlara, saldırılarından vazgeçmeyenlere cevabı, geçen seçimde olduğu gibi en yakın erken seçimde de, yine kadınlar verecektir. CHP`nin her bir kadın üyesi, her bir kadın belediye başkanı sizin cinsiyetçi, ayrımcı, nefret temelli anlayışınızı sona erdirmek için de tüm gücüyle çalışmakta, meydanlarda, mitinglerde seslerini yükseltmektedir. `Adayımı yanımda, sandığımı önümde istiyorum` dedikleri imza kampanyasında güçlerini ortaya koymaktadırlar. Bundan sonra da kadınların iradesi ülkenin geleceğine damga vuracaktır. Ve zafer, Türkiye`nin onurlu, gururlu, başı dik kadınların olacak, siz kadınların iradesi ve gücüyle gideceksiniz."