(TBMM) - TBMM Başkanvekili Celal Adan, Hatay`dan TİP milletvekili seçilen ancak milletvekilliği düşürülen Gezi davası hükümlüsü Can Atalay ile ilgili kararın hükümsüz olduğuna ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının geçen hafta TBMM Genel Kurulu`nda okunmasına ilişkin olarak, “Son Genel Kurul birleşiminde yaşanan bazı gelişmeler; aziz milletimizin vicdanında derin bir rahatsızlık uyandırmıştır. İç Tüzüğe aykırı şekilde işlem tesis edilmesi, meclis teamüllerinin hiçe sayılması, millet kürsüsünün siyasi gösteri zeminine dönüştürülmesi; kabul edilemez bir durumdur” açıklamasında bulundu.
Adan, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM`nin milli iradenin tecelligâhı, milli mücadelenin karargâhı olduğunu ifade etti. TBMM`nin Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün dahi, Büyük Taarruz öncesi meşruiyet için başvurduğu makam olduğunu belirten Adan, şöyle devam etti:
“İstila ve talana uğramış bir vatan coğrafyasından, bağımsız bir devlet inşa eden bu yüce meclistir. Bu Meclis; Polatlı`da top sesi duyulurken Ankara`dan çekilmeyen cesarettir. 15 Temmuz gecesi bombalar altında bile milletin nöbetini tutan dirayettir.
İşte bu şanlı mazisiyle Gazi Meclis; taş ve toprağın çok daha ötesinde bir manayı taşımaktadır. Onun sınırları, binamızın etrafını çeviren duvardan ibaret değildir. Türk milletinin kalbinin çarptığı neresi varsa; Gazi Meclis`in hudutları oraya kadar uzanmaktadır. Çünkü bu meclis; kalbi Türkiye ile birlikte atan herkesin sesi ve sözü olagelmiştir. Yıllar boyu bu şuur ve şiarla çalışan Büyük Millet Meclisi; farklı düşüncelerin zenginlik olarak telakki edildiği ama ortak hassasiyetlerin de buluşma noktası olduğu bir beraberliğin mimarıdır.
Bu noktada milletin vekili olarak; mecliste yer alan herkesin taşıması gereken bir sorumluluk vardır. Milletin helâl oylarıyla bizlere devredilen mazbatalar; kutlu bir emanettir. O mazbatalar; vatanın tapusu, devletin namusudur. Bu mazbatalar sayesinde elde ettiğimiz haklar; milli egemenliğe zarar vermek için, devlet düşmanlarını müdafaa etmek için kullanılamaz.
Son genel kurul birleşiminde yaşanan bazı gelişmeler; aziz milletimizin vicdanında derin bir rahatsızlık uyandırmıştır. İçtüzüğe aykırı şekilde işlem tesis edilmesi, meclis teamüllerinin hiçe sayılması, millet kürsüsünün siyasi gösteri zeminine dönüştürülmesi; kabul edilemez bir durumdur.
Unutulmamalıdır ki Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü, her türlü siyasal tasarrufun üzerinde ve ötesindedir. İçtüzük hükümleri açık, kanunî sınırlar nettir. Bu sınırları aşmak, sadece Meclis`in kurum kimliğine değil, temsil ettiği millet egemenliğine de zarar verir.
Yüce Meclisimizin vakarına ve milletimizin haysiyetine yakışır şekilde hareket etmeyi, hepimiz için millî bir vazife olarak görmek mecburiyetindeyiz. Bu vazifeyi bize esas tebliğ eden Gazi Meclis`in ilk başkanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün manevi hatırasıdır. Meclisimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk`ün aziz ruhu şad olsun; büyük milletin büyük meclisi sonsuza dek var olsun.”