HABER: Batuhan DÜKEL - KAMERA: Tunahan Güler
Hastanemi Açın Platformu, Zübeyde Hanım Kadın Doğum Hastanesi ile Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi`nin kapatılmasını hastane önünde yaptığı açıklamayla protesto etti. Açıklamaya CHP Genel Başkan Yardımcıları Aylin Nazlıaka ve Zeliha Aksaz Şahbaz, CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, CHP Ankara Milletvekillleri Okan Konuralp ve Aylin Yaman ve Türk Tabipleri Birliği Başkanı Alpay Azap da katıldı.
Hastanemi Açın Platformu Sözcüsü ve Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Kemal Oskay, şunları söyledi:
"Hastanemizi kapatmayın"
"Bebeklerimiz ölüyor, hastanemizi kapatmayın. Yıllardır şehir hastaneleri gerekçe gösterilerek kamu hastanelerine yapılan kötülüğü durdurmak, kapanan hastaneleri açtırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Her geçen gün haklılığımız ortaya çıkıyor. Bebeklerimiz sağlık ticaretine kurban gidiyor, özelleştirmelerle ilgili skandallar bitmiyor. Böylesi bir ortamda en köklü, en üst düzey hizmet veren hastanelerimizi kapatmaktan, içini boşaltmaktan, yokluğa terk etmekten çekinmiyorlar. Kadın ve çocuk sağlığında bu kadar skandal yaşanırken ülkenin bu alanlardaki en değerli hastanelerini, Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi ile Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi`ni kapatma kararı aldılar. Yazıklar olsun. Bu kadar kötülüğü biz de tahmin edemezdik.
Ankaralılar olarak tekrarlayalım. Hastanelerimizi kapatmaktan vazgeçin. Güvenli sağlık hizmeti alacağımız kamu hastanelerine ihtiyacımız var. Tamam, şehir hastanelerini yaptınız. Ancak onlar nedeniyle bu hastanelerimize ayrımcılık yapmayın, yatırım yapın, geliştirin, hocalarımızın, hemşirelerimizin çalışma koşullarını iyileştirin. Sağlık çalışanlarımıza değersiz hissettirmeyi bırakın. Adaletsiz teşvik ödemesi yapmayın, en azından şehir hastanesinde çalışanlarla eşitleyin. Hastanelerimiz üzerinden kent rantı peşinde koşmayın. Her işin başı sağlık olsun, rant değil."
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Alpay Azap, hastanelerin kapatılmasına ilişkin şunları söyledi:
"Bugün burada yeni bir akıl tutulmasına şahit oluyoruz. Gerçekten sağlıkta bir akıl tutulması var. Daha birkaç hafta önce yeni doğan bebeklerin de ölümüyle sonuçlanan büyük bir skandal sebebiyle aslında kamunun sağlık hizmetini vermekte ne kadar yetersiz kaldığını gözlerimizle görmüş olduk. Bu çok daha yeni, hafızalarımız çok çok taze. Oradaki asıl sorun hepimizin şahitlik ettiği gibi kamuda yeteri kadar yoğun bakım yatağı olmaması sebebiyle küçük bebeklerin özel hastanelerin yoğun bakımlarına götürülmek zorunda kalınmasından kaynaklandı. Aslında yirmi yıldır sürdürülen sağlıkta dönüşüm programının kaçınılmaz bir sonucuydu. Bakın bu program sonucunda yirmi yıl içerisinde özel hastanelerdeki yatak sayısı tam 4,5 kat arttı. Buna karşılık kamu hastanelerinin yatak sayısı açılan o büyük şehir hastanelerine rağmen sadece 1,3 kat artabildi. Ve burada asıl yapılması gereken kamunun kendi hastasına kendisinin bakması. Bunun için özele ayırdığı kaynaklardan toparladığı paralarla kendi hastanelerinde yoğun bakım üniteleri açması, kendi yataklarını arttırması gerekirken tam tersi yapılıyor.”
"Doğum yapmak üzere olan yoksul bir kadın nasıl on beş kilometre uzaktaki hastaneye gidecek?"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, kapatılan hastaneler ve sağlık sistemine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
”Burada şehir hastanelerine taşınma gerekçesiyle kamu hastanelerimiz kapatılıyor ve sağlık hizmeti ulaşılamaz hale getiriliyor. Dün Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi kapatıldı ve bir şehir hastanesine taşındı. Aradaki mesafe on beş kilometrelik bir mesafe. Doğum yapmak üzere olan yoksul bir kadın nasıl on beş kilometre uzaktaki hastaneye gidecek? Nasıl ulaşabilecek bu sağlık hizmetine? Bunun cevabı yok. Şu anda da bu hastanemiz Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi ve Sami Ulus Çocuk Hastanesi kapatılmak isteniyor. Bu uzun bir zincirin devamı. Dün Yüksek İhtisas Hastanesi, Numune Hastanesi ve Zekai Tahir Burak Hastanesi gibi Ankara`nın en köklü hastaneleri kapatıldı ve aynı zamanda da ülkemizin tarihine derin bir darbe vuruldu. Bugün hastaneleri kapatarak yap işlet devret modeliyle yapılan özel şirketler tarafından işletilen şehir hastanelerine kamusal sağlık hizmetleri devredilmek isteniyor. Bunun yanı sıra merkezde yer alan ulaşılabilir nitelikteki hastanelerimiz kapatılarak şehir merkezlerinde özel hastanelere alan açılmaktadır. Bunun bedelini hem bizler halk olarak özelleştirme sistemindeki özel hastanelerin kamu bütçesini yağmalamasıyla daha fazla para ödeyerek ödüyoruz, hem de kaybettiğimiz sağlığımızla ve canımızla ödüyoruz.”
"Bu kötü karanlığı, örgütlü kötülüğü sandığa gömeceğiz”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, kapatılan hastanelerin Ankara`nın tarihi ile özdeşleştiğini belirterek şunları kaydetti:
“Burada sağlığa erişim hakkımızın gasp edilmesinin yanı sıra bir Ankaralı olarak şuna da değinmek isterim. Bu hastane belki de birçoğumuzun dünyaya geldiği hastane. Bu hastane Numune Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi, Etlik İhtisas Hastanesi, Atatürk Hastanesi ve adını sayamayacağım birçok hastanemiz. Aslında bizim kent kültürümüzle, Ankara`nın tarihi ile de özdeşleşmiş olan hastaneler. Ama tabi hastaneleri birer ticarethane, hastaları birer müşteri olarak gören, her şeye rant gözüyle bakan bu ceberut iktidarın bunu anlamasını beklemiyoruz. Kadınlar katledilirken, dünyaya yeni gözünü açan masum bebekler, yeni doğan çeteleri tarafından öldürülürken, göz göre göre yaşamını kaybederken bu iktidarın bunu anlamasını beklemiyoruz. Onun için diyoruz ki İlk seçimlerde bu kötü karanlığı, örgütlü kötülüğü sandığa gömeceğiz.”
"Karşımızda Sağlıkta Dönüşüm Programının çöktüğü ve çeteleştiği bir durum var"
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Adalet ve Kalkınma Partisi`nin Sağlıkta Dönüşüm Projesi`nin çöktüğünü belirterek şunları söyledi:
”Adalet ve Kalkınma Partisi`nin 2003`te gündeme getirdiği sağlık hizmetlerini ticaretleştiren Sağlıkta Dönüşüm Programı iflas etmiştir. Bugün bu iflasın sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Bir yandan ihtiyacı olanlar sağlık hizmetine erişemiyor, randevu bulmak neredeyse imkansız. Öte yandan bulduğunuz randevu da dünyada olmadık bir şekilde 3 ya da 5 dakika içinde muayene edilmek zorunda kalıyorsunuz. Bir yandan kamunun sağlık kurumları ortadan kaldırılıp insanlar özel sektöre yönlendirilirken özel sektör kuruluşları denetlenmediği için yeni doğan ölümleriyle ve hatta çeteleriyle karşılaşıyoruz. Dolayısıyla karşımızda Sağlıkta Dönüşüm Programının çöktüğü ve çeteleştiği bir durum var.”
CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman da konuya ilişkin şunları söyledi:
"Hepinizin yeni dönemde gördüğü yeni doğan çeteleşmesi şu anda Türkiye`de ki yeni doğan yoğun bakım yataklarının yüzde 52`si özelde iken böyle değerli iki kadın doğum ve çocuk hastanesinin kapatılmaya çalışılması gerçekten akıl tutulması. Dahası var, geçtiğimiz yıl bütçe görüşmelerinde Fahrettin Koca, kapatılacak Dışkapı ve Sami Ulus Hastanelerinin yıkılıp güçlendirilerek tekrar hayata geçirileceği sözünü vermişti bize. Oysa şimdi görüyoruz ki Etlik Şehir Hastanesi`ne taşınacak bu hastaneler. Bir bakanın verdiği söz bizim için kabul olması gerekir. Bakandan bakana değişimde bir şeyin değişmiyor olması gerekir.”