Haber: Nilgün Hande ÖZTÜRK
(ANKARA) - İngiltere`nin eski Avrupa Bakanı Denise MacShane, milletvekilliği yaptığı İngiltere İşçi Partisi`nin CHP`nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu`nun tutuklanmasına "sessiz kalmasını" eleştirerek, “Avrupalı sosyal demokrat liderler buna tepki gösterirken, İngiltere İşçi Partisi sessiz" ifadelerini kullandı.
İşçi Partisi`nden geçmişte Rotherham milletvekilliği de yapan MacShane`in, "İşçi Partisi`nin, Türkiye`nin hapisteki muhalefet lideri konusundaki sağırlaştırıcı sessizliği tasvip edilmiyor" başlıklı yazısı Avrupa`nın sosyal demokrat tartışma forumu Social Europe`ta yayımlandı.
MacShane, yazıda İmamoğlu`nun tutuklanması sürecinde Avrupalı liderler seslerini yükseltirken, mensubu olduğu İşçi Partisi`nin sessizliğini koruduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Neredeyse yarım yüzyıl sonra Türkiye, bir kez daha uluslararası gündemde”
“En eski uluslararası dayanışma eylemlerimden biri 45 yıl önce, 1980 askeri darbesinden kısa bir süre sonra Türkiye`ye gelen üst düzey bir Avrupa sendika delegasyonuna katıldığımda gerçekleşti. Karmaşık ve gergin bir siyasi durumu anlamaya çalışan İngiliz ve Avrupalı sendikacılardan oluşan farklı bir gruptuk. İskoç Maden İşçileri Sendikası`nın heybetli lideri George Bolton, İstanbul`daki ilk kahvaltımızda masaya iki şişe gümrüksüz Teacher`s viskisi koyarak, işçi sınıfı diplomasisine bir dokunuş getirdi. Bu, dil engellerini hafifletmek ve moral vermek için yapılan bir jestti.
Neredeyse yarım yüzyıl sonra Türkiye, bir kez daha uluslararası gündemde, bu kez, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye`nin en popüler siyasi figürü Ekrem İmamoğlu`nun hapsedilmesi nedeniyle. Giderek otokratik bir yönetici olarak görülen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın, İmamoğlu`nu hapse attırması Avrupa genelinde kınandı.
“Şu ana kadar ne İşçi Partisi hükümetinden ne de partinin kendisinden bir ses çıktı”
İmamoğlu, sosyal demokrat bir parti ve İşçi Partisi`nin Avrupa siyasi ailesindeki kardeş partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi`nin Cumhurbaşkanı adayı. İmamoğlu`nun tutuklanması, Avrupa kurumlarından ve sosyal demokrat liderlerden ‘destek yağmasına` yol açtı. Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu Üyeleri ve kıta genelindeki ulusal parlamenterler baskıları kınadı ve serbest bırakılmasını talep etti. Avrupa Sosyalistler Partisi, eski İsveç Başbakanı Stefan Löfven başkanlığında, Türkiye`ye bir dayanışma heyeti gönderdi. Eski Yunanistan Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Yorgo Papandreu da İstanbul`da düzenlenen kitlesel dayanışma mitingine katıldı. Ayrıca Yunan gazetesi Ta Nea`da tutuklu belediye başkanının serbest bırakılması için ateşli bir çağrı kaleme aldı.
Bu dayanışma korosunun arasında bir ses dikkat çekici bir şekilde yok: İngiltere İşçi Partisi. Şu ana kadar ne İşçi Partisi hükümetinden ne de partinin kendisinden bir ses çıktı. Bu sessizlik, Erdoğan yönetiminin ötesinde, demokratik bir gelecek uman Türkiye`deki pek çok kişiyi derin bir hayal kırıklığına uğrattı.”
“Özgür Özel, ‘Bu bir kardeş partiden beklediğimiz dayanışma değil` demişti”
MacShane, CHP Genel Başkanı Özgür Özel`in İngiltere merkezli yayın kuruluşu BBC`ye verdiği röportajı hatırlatarak, “CHP Genel Başkanı ve İşçi Partisi`nin Liverpool`daki yıllık konferansının son konuğu olan Özgür Özel, duyduğu rahatsızlığı açıkça dile getirdi. Radyo 4`te gece geç saatlerde yayınlanan bir röportajda, BBC`ye ‘Sir Keir Starmer`ın sesini duymak istiyorum` dedi. ‘Parlamenter demokrasinin anavatanı İngiltere nerede? Kardeş partimiz İşçi Partisi nerede?` diye sordu” ifadelerini kullandı. MacShane, makalesine şöyle devam etti:
“Ne Başbakan Starmer ne de insan hakları ve demokrasi konusundaki ilkeli tutumuyla tanınan Dışişleri Bakanı David Lammy kamuoyuna bir açıklama yaptı. Rusya`nın işgali sonrasında Ukrayna`ya verdiği güçlü destekle İngiltere`nin uluslararası itibarının bir kısmını geri kazandıran Lammy, Türkiye`nin demokratik bir muhalefet liderini hapse atması konusunda hiçbir şey söylemedi.
Özel, İşçi Partisi`nin ‘küçük harflerle konuştuğundan` yakınırken, ‘Bu kadar sessiz olunamaz` dedi. Anne ve babası Thatcher`ın İngiltere`sinde sürgündeyken İşçi Partisi-CHP bağının sürdürülmesine yardımcı olan Londra`da yaşayan Türk gazeteci Selin Bucak`a verdiği röportajda, Özel şunları ekledi: ‘Bu bir kardeş partiden beklediğimiz dayanışma değil. Bu İşçi Partisi`ne yakışmıyor.`
Viyana`daki AGİT`te görevli bir Dışişleri Bakanlığı diplomatı, İngiltere`nin ‘Türkiye`deki son olayları izlediğini` belirten kısa bir açıklama yaptı.
“Erdoğan`ın önemli bir siyasi rakibini hapse atması, Putin`in taktiklerini yansıtıyor”
Erdoğan`ın önemli bir siyasi rakibini hapse atması, Vladimir Putin`in taktiklerini yansıtıyor. Uluslararası odak noktasının haklı olarak Putin`in Ukrayna`daki saldırganlığına karşı koymaya odaklandığı bir dönemde, Sir Keir Starmer, İngiltere`nin dış politika güvenilirliğinin yeniden tesis edilmesinde takdire şayan bir rol oynadı. Avrupa Birliği (AB) ile uyumlu bu stratejinin bir parçası da Erdoğan`ın tamamen Kremlin`in yörüngesine girmesini engellemekti ki, bu pozisyon Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından da paylaşılıyordu.
“Bir NATO müttefiki tarafından demokrasiye yapılan saldırı karşısında sessiz kalınması hayal kırıklığı yaratıyor”
Yine de Avrupa`nın siyasi yelpazesinin dört bir yanından liderler, özellikle de İşçi Partisi`nin kardeş partilerinden olanlar, İmamoğlu`nun serbest bırakılması çağrısında bulunmakta zorluk çekmedi. Erdoğan`ın kendisinin bu çağrılara kulak vermesi pek olası değil. Ancak dayanışma önemlidir. İşçi Partisi`nin sembolik desteği bile Türkiye`nin zor durumdaki demokratları tarafından duyulacak ve takdir edilecektir.
Eğer David Lammy, makamının getirdiği kısıtlamalarla kendini bağlı hissediyorsa, İşçi Partisi`ndeki diğer kişiler de seslerini yükseltmelidir. Dış İlişkiler Seçim Komitesi Başkanı Emily Thornberry, pek çok İşçi Partisi destekçisinin hissettiği endişeyi dile getirebilir. Demokratik değerleri savunan diğer arka plandaki milletvekilleri de aynı şekilde. İşçi Partisi, otokratlara karşı durma konusunda gurur verici bir geçmişe sahiptir. Avrupa ve küresel demokratik sol içinde uzun zamandır lider konumundadır. Bir NATO müttefiki tarafından demokrasiye yapılan bariz bir saldırı karşısında sessiz kalması sadece hayal kırıklığı yaratmakla kalmıyor, şaşırtıcıdır.”