(NİĞDE) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde`de besicileri ziyaret ederek kurbanlık için ayrılan hayvanların bu yılki fiyatlarını değerlendirdi. Besici Hanifi Güçlüer, büyükbaşın hisse bedelinin 35 bin TL`yi aştığını söyledi. Gürer de “Hastalık riski ve pazar değişkenliği içinde besici kendi çabası ile süreci yönetiyor. Esasen tarım her kesimi ile problemli bir dönem yaşanıyor” diye konuştu.
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, Kurban Bayramı öncesinde üretici Hanifi Güçlüer`i ziyaret ederek hayvancılık sektöründe yaşanan sorunları görüştü.
Besici Güçlüer: “Ahır gideri ve yem fiyatlarındaki artış kurbanlık hayvan fiyatlarına yansıdı”
CHP`li Gürer`in, “Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bu yıl da bazı vatandaşlar kurbanlıkların alımları başladı. Geçmiş bayramlarda kişi kurbanlığını alıp ayırttırıyor ve bu hayvanların bakımı devam ediyordu. Bu yıl durumu yıllardır bu işi yapan besi hayvanlarına bakan besicimize sorduk. Bu yıl kurban fiyatları nasıl” sorusu üzerine üretici Hanifi Güçlüer, “Bu yıl fiyatlar, geçen seneki oranlara göre yüzde 50 artış gösterdi. Geçen seneki alım gücüne göre şu an müşterilerimiz almakta biraz zorlanıyor” dedi.
“Bu yıl hisse satış fiyatlarımız 35-36 bin lira bandında”
Kurbanlık hayvanların fiyatlarının neden bu kadar arttığına dair Gürer`in sorularını yanıtlayan Güçlü, girdi maliyetlerindeki hızlı yükselişece dikkat çekerek şunları söyledi:
“8-9 aydır besliyoruz. Arpa 7-8 liraydı, şu an 11-12 lira. Yemin çuvalı 500 liraydı, şu an 750 lira. Veteriner giderleri ise iki katına çıktı. Tüm bu maliyet artışları, ister istemez fiyatlara yansıyor. Yem gideri var, aşı gideri var, veteriner gideri var. Tabii ki ilaç maliyetleri yüzde 200 artış gösterdi. Veteriner giderlerde zaten şöyle söyleyeyim, daha önce bin-2 bin liraya gelip muayene yapıp gidiyorsa şu an 4 bin-5 bin lira. Aşıların da ortalama maliyeti bugün bir tane dana için 2 bin lirayı buluyor. Bir önceki sene 600-700 lira gibiydi. Şu anda hayvanların fiyatının artmasına en büyük etken girdi maliyetlerindeki artış. Maliyetler, işçilik maliyetleri, ilaç sektöründeki fiyat artışı bunlar ana etkenler. Geçen yıl hisse satış fiyatlarımız 25-26 bin lira bandındaydı ortalama. Bu yıl hisse satış fiyatlarımız 35-36 bin lira bandında.”
“Geçen yıl bu zamanlarda 10-15 danayı hemen satarken şu an 7-8 danayı yeni tamamlayabildik”
Gürer`in “Bu maliyetler hem üreticiyi hem de vatandaşı nasıl etkiliyor?” sorusuna Hanifi Güçlüer, “Üretici tam üç yıl boyunca bir danayı kesime hazır hale getirmek için çalışıyor. Ancak her geçen gün mazot, yem ve işçilik maliyetleri arttığı için zarar ediyoruz. Vatandaş ise bu fiyat artışlarıyla kurbanlık hayvan almakta zorlanıyor” diyerek yanıtladı.
Geçen yıla kıyasla hayvan satışlarının azaldığını belirten besici Hanifi Güçlüer, alım gücünde düşüş yaşandığını ifade ederek “Geçen yıl bu zamanlarda 10-15 danayı hemen satmıştık. Ama şu an 7-8 danayı yeni tamamlayabildik. Geçen sene daha rahat alışveriş yapabiliyordu vatandaş” dedi.
Gürer, et fiyatlarındaki artışa da değinerek, “Geçen sene 500 liraya satılan etin kilosu bu yıl 700-750 liraya çıktı. Üretici artan girdi maliyetlerinden dolayı şikayetçi, vatandaş ise fiyatlardan. Bu işten ne üretici ne de tüketici memnun kalıyor” diye konuştu.
“Üretici zararda, işçilik maliyetleri de her geçen gün artıyor”
Güçlüer ise bu konuda üreticilerin de haklı olduğunu belirterek, “Üretici de burada sonuna kadar haklı. Çünkü bir dananın meydana gelmesi dokuz ay önce anne karnında bekliyor. Daha sonra 24 ayda dışarıda beslenme süresi var. 30 ayın sonunda kesilebilecek bir duruma geldiği için üretici tam üç yıl bir dananın kesilip de meydana gelmesi için uğraşıyor. Yani aslında üretici de bu işten zararda. İşçilikte maliyet olarak tabii ki her geçen gün maliyetler, mazot maliyetleri….” dedi.
Gürer: “Besici kendi çabası ile süreci yönetiyor”
Mera hayvancılığının büyükbaş hayvanda çok düştüğünü söyleyen CHP`li Gürer, şu açıklamayı yaptı:
“12 ay kapalı alanda hayvan yemle besleniyor. Sonuçta ahır ve bakım gideri, yem, mazot ve elektrik gideri yanında veteriner ve aşı giderleri ile önemli bir beslenme ve bakım gideri var. Ayrıca hastalık riski ve pazar değişkenliği içinde besici kendi çabası ile süreci yönetiyor. Esasen tarımda her kesimi ile problemli bir dönem yaşanıyor. Kamucu bir anlayış, öngörülebilir bir planlama ve doğru destek ve yönetim politikaları ile hayvancılıkta sorunlarda iyileşme sağlanır. İthalatçı anlayışla sorunlar katlanır, böyle giderse kurban kesmekte zorlanırız.”